YORUMLAYABİLME KABİLİYETİ...
Bir yönetici elinde ki gücü kendi gelişimi içerisinde kullanır ve bu kullanım onun hayat içinde ki olayları yorumlayabilme kapasitesi ile bağlantılıdır. Kendi yönetim alanı içerisinde alacağı ve uygulayacağı tüm kararlar bu yorumlayabilme kabiliyeti sayesinde onu iyi veya kötü yönetici yapar.
Yasaklamalar, kendini geliştirememiş insanlar yüzünden ortaya çıkan ve bu sayede gücü elinde bulunduranlar tarafından memnuniyetle kullanılan bir bastırma aracıdır.Yasaklamaların en başında, yönetime sahip olanların ellerinde ki güçlerin gitmesini engelleyici davranışları yasaklamalarıdır. Yasaklar hiçbir zaman toplumun tamamına rahatlık getirmez aksine yasaklamayı destekleyen bir gurubun işini rahatlatır.
Yasaklamalar, kendini geliştirememiş insanlar yüzünden ortaya çıkan ve bu sayede gücü elinde bulunduranlar tarafından memnuniyetle kullanılan bir bastırma aracıdır.Yasaklamaların en başında, yönetime sahip olanların ellerinde ki güçlerin gitmesini engelleyici davranışları yasaklamalarıdır. Yasaklar hiçbir zaman toplumun tamamına rahatlık getirmez aksine yasaklamayı destekleyen bir gurubun işini rahatlatır.
Kendisini geliştirme insanlar, karşısındakilerin düşünce tarzı içine giren, giyim, konuşma, eğlence gibi durumlara karışmaz ve ilgilenmez. O bilir ki insanlar kendi hayatları ve vücutları ile ilgili karar yetkisine sahip tek kişidir. Gelişmiş bir insan bir tek karşılıklı anlaşma olmayan zarar verecek durumların engellenmesi gerektiğini bilir. İki kişi kavga ediyorsa ve bu iki kişinin rızasıyla olup başka hiçbir kişiye ve kuruma zarar vermeyecek şekilde yapılıyorsa sonucunda iki kişinin ölümü bile olsa karışmanın yersiz olduğunu bilir. Yani öldürmenin bile yasak olmasını kabul etmez çünkü içinde kötülük besleyenler öldürmenin cezası olduğunu bilmesine rağmen öldürmeye devam etmektedirler ve bu onları engellememektedir ama bir düşünün, bütün insanların öldürme hakkı olduğunu, o zaman kolay kolay kimse kimseyi öldüremez çünkü bilir ki sen birisini öldürdüğünde onu seven başka birisi seni çok rahat öldürebilecektir. Aslında kısasa kısas'tır ve bu tek tanrılı dinlerde vardır.
Modern toplumlarda ise öldürmenin cezası hapistir, bazı ülkelerde idamdır. Bu cezalar kötüleri durduracağına tam tersine onlara güç vermektedir. İyi ve kendini geliştirmiş bir insan zaten cezanın haricinde kendi vicdanından kaynaklı öldürmekten ve zarar vermekten uzak durur birde bunun üstüne ceza eklendiğinde böyle bir duruma kendini sokmamak için elinden geleni yapar. Kötü ve kendini geliştirememiş insanlar ise iyi ve kendini geliştirebilmiş insanların bu düşüncelerinden beslenir. Çünkü iyi insanlar zarar vermekten ve zarar görmekten kaçınırlar ama kötülük içinde olanlar bu kaçınmayı fırsat olarak değerlendirirler. Bu sayede onlar için ceza olarak hukuk kuralları içinde yer alan yasaklamalar aslında onlar için en büyük ödül olur. Bu sayede kendilerini daha rahat kötü olarak lanse edebilir ve insanlar üzerinde korku imparatorluklarını güçlendirirler. Zamanında korsanların devletler tarafından desteklenerek, diğer devletler üzerinde korku ve kargaşa yaratılmasını sağlamaları ya da mafya denilen suç imparatorlukların hala devletler düzeyinde destek alması gibi devasa güçler haline gelmişlerdir. İşte bu sayede toplumların gelişmesini ve güçlü, bilinçli bireyler yaratılmasını engelleme yasak zihniyeti ve getirdikleri suç organizasyonlarına hep destek ve fırsat olmuştur.
Bir yönetici elinde ki gücü kendi gelişimi içerisinde kullanır ve bu kullanım onun hayat içinde ki olayları yorumlayabilme kapasitesi ile bağlantılıdır. Kendi yönetim alanı içerisinde alacağı ve uygulayacağı tüm kararlar bu yorumlayabilme kabiliyeti sayesinde onu iyi veya kötü yönetici yapar. Özellikle iktidarı elinde tutmaya çalışmak için bu yorumlama kabiliyeti çok önemlidir. Dünya üzerinde insanların yaşam haklarına müdahale etmeye çalışmak, daha sonra güç el değiştirdiğinde bu seferde bu kararları alanları ve uygulayanları kapsar. Çünkü dünya ve yaşam her daim bir hareket içerisindedir ve gelişmenin yönünde ilerlemektedir. Gelişmekte insanların hayatlarını müdahale edilse bile enin sonunda olması gerekenin olmasıdır.
Amaç yaşadığım sürece dediğim dedik çaldığım düdük bir yorumlama kabiliyeti ise o zamanda diyecek bir şey kalmıyor, bu yolda devam etmek o yöneticinin de hakkıdır, tek çözüm ise onun yönetime nasıl geldiğini iyi yorumlayabilmek ve ona göre kendi yönetimini kurmaktır. Unutmayalım ki yönetimde olanlar her türlü şekilde gelmiş olabilirler önemli olan evrensel doğruları yönetmeye uygulamak için yönetime gelmek gerekir. Unutmamak gerekir ki yapılan iyilikler gelişmemiş toplumlarda bir kötülük ile tarihin tozlu sayfalarında yer alır.
Ve her zaman aklımda olan soru, madem ölüm var bu dünya da nedir bu bir birimize duyduğumuz öfke ve farklı olduğumuzu düşünme...
Ve neden hep birileri birilerine doğru ya da yanlış der, insanca yaşama yolları bu kadar basit ve göz önündeyken.
Allah bile olsan bu dünya da seni inkar edenler olacağı gibi, şeytan bile olsan bu dünya da sana tapacak olanlar da olacaktır. Bu yüzden insana ölüm vardır bu dünya da, bir durup düşünsün diye...
Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...
Modern toplumlarda ise öldürmenin cezası hapistir, bazı ülkelerde idamdır. Bu cezalar kötüleri durduracağına tam tersine onlara güç vermektedir. İyi ve kendini geliştirmiş bir insan zaten cezanın haricinde kendi vicdanından kaynaklı öldürmekten ve zarar vermekten uzak durur birde bunun üstüne ceza eklendiğinde böyle bir duruma kendini sokmamak için elinden geleni yapar. Kötü ve kendini geliştirememiş insanlar ise iyi ve kendini geliştirebilmiş insanların bu düşüncelerinden beslenir. Çünkü iyi insanlar zarar vermekten ve zarar görmekten kaçınırlar ama kötülük içinde olanlar bu kaçınmayı fırsat olarak değerlendirirler. Bu sayede onlar için ceza olarak hukuk kuralları içinde yer alan yasaklamalar aslında onlar için en büyük ödül olur. Bu sayede kendilerini daha rahat kötü olarak lanse edebilir ve insanlar üzerinde korku imparatorluklarını güçlendirirler. Zamanında korsanların devletler tarafından desteklenerek, diğer devletler üzerinde korku ve kargaşa yaratılmasını sağlamaları ya da mafya denilen suç imparatorlukların hala devletler düzeyinde destek alması gibi devasa güçler haline gelmişlerdir. İşte bu sayede toplumların gelişmesini ve güçlü, bilinçli bireyler yaratılmasını engelleme yasak zihniyeti ve getirdikleri suç organizasyonlarına hep destek ve fırsat olmuştur.
Bir yönetici elinde ki gücü kendi gelişimi içerisinde kullanır ve bu kullanım onun hayat içinde ki olayları yorumlayabilme kapasitesi ile bağlantılıdır. Kendi yönetim alanı içerisinde alacağı ve uygulayacağı tüm kararlar bu yorumlayabilme kabiliyeti sayesinde onu iyi veya kötü yönetici yapar. Özellikle iktidarı elinde tutmaya çalışmak için bu yorumlama kabiliyeti çok önemlidir. Dünya üzerinde insanların yaşam haklarına müdahale etmeye çalışmak, daha sonra güç el değiştirdiğinde bu seferde bu kararları alanları ve uygulayanları kapsar. Çünkü dünya ve yaşam her daim bir hareket içerisindedir ve gelişmenin yönünde ilerlemektedir. Gelişmekte insanların hayatlarını müdahale edilse bile enin sonunda olması gerekenin olmasıdır.
Amaç yaşadığım sürece dediğim dedik çaldığım düdük bir yorumlama kabiliyeti ise o zamanda diyecek bir şey kalmıyor, bu yolda devam etmek o yöneticinin de hakkıdır, tek çözüm ise onun yönetime nasıl geldiğini iyi yorumlayabilmek ve ona göre kendi yönetimini kurmaktır. Unutmayalım ki yönetimde olanlar her türlü şekilde gelmiş olabilirler önemli olan evrensel doğruları yönetmeye uygulamak için yönetime gelmek gerekir. Unutmamak gerekir ki yapılan iyilikler gelişmemiş toplumlarda bir kötülük ile tarihin tozlu sayfalarında yer alır.
Ve her zaman aklımda olan soru, madem ölüm var bu dünya da nedir bu bir birimize duyduğumuz öfke ve farklı olduğumuzu düşünme...
Ve neden hep birileri birilerine doğru ya da yanlış der, insanca yaşama yolları bu kadar basit ve göz önündeyken.
Allah bile olsan bu dünya da seni inkar edenler olacağı gibi, şeytan bile olsan bu dünya da sana tapacak olanlar da olacaktır. Bu yüzden insana ölüm vardır bu dünya da, bir durup düşünsün diye...
Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...
Yorum Bırakmak İster misiniz?