Güne Başlarken
Güne başlarken haberleri takip etmeye başladım, daha doğrusu bize bildirilen haberlerle, kurmaca,düzmece,bilmemiz gereken neyse o kadar olan haberlerle.
Soğuk hava dalgası yeniden gelmiş dünyanın bir çok bölgesinde etkili oluyormuş, bu haberleri dinlerken aklıma bir kaç yıl önce İstanbul da başıma gelen bir olay geldi. O dönemde de kuraklık haberleri fazlası ile yayınlanıyordu, Show Tv haber saatinde İstanbul da bir barajın kuruduğu görüntüleri gösteriliyordu üç gündür İstanbul'daydım ve bir gün bile olsun yağmur durmamıştı, haber yayınladığı sırada bile bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu, bu üç gün süresince İstanbul'un bir başından öbür başına yolculuk etmişimdir ve gittiğim her yerde yağmur vardı. Ya bu yağmur beni takip ediyordu ya bu haberde bir yanlışlık vardı.
Bir dönem baz istasyonları ile ilgili olumsuz bir ton haber çıkmıştı,milletçe birlik olmuştuk baz istasyonlarına karşı omuz omuza o dönem de turkcell alt yapısının %95 ini tamamlamıştı ve yeni firmalar çıkmaya başlamıştı aycell, aria gibi telsimde ağır aksak tamamlamaya çalışıyordu alt yapısını ve böyle rekabetçi bir ortamda birden bu tür haberler yayılmaya başlamıştı sonrası malum. Bir kaç gün önce baz istasyonlarının bir zararı olmadığı üzerine kampanya başlatıldı haydi burdan yakın.
Emasya diye bir şey çıkardılar başımıza bilen biliyordu ama çoğumuz nedir ne değildir bilmiyorduk ki hala da tam olarak bildiğimiz söylenemez.
hakkında ve bundan sonra beklenenler üzerine en net yazıyı cengiz çandar yazmış
"genelkurmay başkanı, emasya’nın kaldırılmasına ‘olur’unu belirten açıklamasında aşırı önem verildiğine değinerek “bu son 10 yıldır tartışılıyor. gizli olduğu için de farklı bir gözle bakılıyor ve gereğinden fazla önem atfedilerek abartılıyor” diyor.
tam tersine. uygulama, 10 yıldır gereğince tartışılmadığını ve öneminin göz ardı edildiğini gösterdi. gündeme girip kaldırılması için ‘balyoz darbe planı’ gibi vahim bir iddianın belgelerinin ortaya saçılması gerekti. o olmasaydı, bugün emasya ile birlikte yaşamaya devam edecektik.
emasya’nın kaldırılması, devletin şeffaflaşması için de ayrıca önemli. başbuğ’un da söylediği gibi ‘gizli’ bir metindi emasya. Türkiye niçin gizli belgelerle yönetiliyor? sanki askeri darbe ürünü anayasası yetmiyormuş gibi...
‘askeri vesayet rejimi’nin özü ‘iç tehdit’ kavramı ve buna dayalı düzenlemeler. bunların başında o da ‘gizli’ olan milli güvenlik siyaset belgesi geliyor. sıra ‘iç tehdit’te.
sonrası tsk iç hizmet talimatnamesi’nin 35. maddesinden, iller idaresi kanunu’na, oradan anayasa’ya kadar uzanacak.
kolay iş değil.
demokrasi ve ‘sivilleşme’ de, zaten, sanıldığı kadar kolay elde edilmiyor; kolay yerleşmiyor.
emasya’nın kalkması henüz başlangıç. darısı ‘askeri vesayet rejimi’ni oluşturan, demokrasi ve ‘sivilleşme’yi ‘kadük’ hale getiren diğer metinlerin başına. başta anayasa..."
"genelkurmay başkanı, emasya’nın kaldırılmasına ‘olur’unu belirten açıklamasında aşırı önem verildiğine değinerek “bu son 10 yıldır tartışılıyor. gizli olduğu için de farklı bir gözle bakılıyor ve gereğinden fazla önem atfedilerek abartılıyor” diyor.
tam tersine. uygulama, 10 yıldır gereğince tartışılmadığını ve öneminin göz ardı edildiğini gösterdi. gündeme girip kaldırılması için ‘balyoz darbe planı’ gibi vahim bir iddianın belgelerinin ortaya saçılması gerekti. o olmasaydı, bugün emasya ile birlikte yaşamaya devam edecektik.
emasya’nın kaldırılması, devletin şeffaflaşması için de ayrıca önemli. başbuğ’un da söylediği gibi ‘gizli’ bir metindi emasya. Türkiye niçin gizli belgelerle yönetiliyor? sanki askeri darbe ürünü anayasası yetmiyormuş gibi...
‘askeri vesayet rejimi’nin özü ‘iç tehdit’ kavramı ve buna dayalı düzenlemeler. bunların başında o da ‘gizli’ olan milli güvenlik siyaset belgesi geliyor. sıra ‘iç tehdit’te.
sonrası tsk iç hizmet talimatnamesi’nin 35. maddesinden, iller idaresi kanunu’na, oradan anayasa’ya kadar uzanacak.
kolay iş değil.
demokrasi ve ‘sivilleşme’ de, zaten, sanıldığı kadar kolay elde edilmiyor; kolay yerleşmiyor.
emasya’nın kalkması henüz başlangıç. darısı ‘askeri vesayet rejimi’ni oluşturan, demokrasi ve ‘sivilleşme’yi ‘kadük’ hale getiren diğer metinlerin başına. başta anayasa..."
Şimdi de kaldırılmış tarih olmuş,acaba gerçekten kaldırıldı mı yoksa iktidarın isteğine göre mi değiştirildi, Hep aklıma şu söz gelir tarih ve din iktidarların eliyle şekillenir.
Hep aklımdan geçecek,madem bu dünyada ki mekan ve zaman sınırlı ise,ölüm sadece mekan değiştirme ise sonsuz yaşam için neden korkuyoruz rahatımız bozulacak diye...
DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK DİLEĞİYLE...
DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK DİLEĞİYLE...
Yorum Bırakmak İster misiniz?