Alkolün Tarihi ve Tarihin Alkol İle İmtihanı
Alkol kullanımı o kadar eski tarihlere gidiyor ki, Maşallah
tüm insanlık tarihi alkolle gargara olmuş gibi. 7000 sene önceki Sümerli
atalarımızın tesadüfen bira mayalayıp akabinde “batsın bu dünya rıntıntınının”
diye tempo tutmuş mudur bilemiyoruz fakat. Arabesk yani kendine acındırma kültürü
alkolün her daim içindedir. İki kadeh içince seni melankoli çukurundan çekecek
kimse yoksa, geçmiş tüm hayal kırıklıkları da senle birlikte masaya oturuverir.
O Bürütüs buraya gelecek. Öpücem. Yakarım ulan Roma’yı. Diye bağırıp çağıran
atalarımız vardır elbette ama zaman makinesi olsa geçmişe gidip o ilk mezeciyi
ilk yancıyı bulup elimle boğardım herhalde.
Tabii bira deyince aklınıza cam şişede buz gibi bira gelmesin. Atalarımız
bin yıllar boyu ılık, gazsız, filtresiz ve köpüksüz bira içtiler. Genellikle ardıç
ve zencefille aromatize ediliyordu. Şimdi olsa Yeşilay’ın bayrak tutucusu
olurdum herhalde. Şerbetçi otu 8 yy'dan sonra kullanılmaya başlandı. Bira standardı 1516
yılında kabul edilen Alman Bira Saflık Kanunu ile belirlendi. Yasaya göre, bira
üretiminde yalnız arpa suyu, şerbetçiotu ve su kullanılacaktı. Bugünkü anlamda
bira, 1516 yılında tanım ve içeriğine kavuştu. “Hazırlanın alkolikler milenyuma
uçuyoruz”. 1880 yılında Carl Von Linde’nin yapay serinliği bulması ile bira
tarihinde çığır açıldı. Artık bira kapaklı şişelerde dünyaya satılıyor ve içmek
için kış gelmesini beklemiyordu insanlık. Maya kültürü de geliştikçe de lezzet
ve içim keyfi arttı. Şimdi ise sıcak yaz günlerinin vazgeçilmez içeceğidir. Siz
yinede çok içmeyin.
Peki,
tarihte sadece biramı vardır? Şarabında
tarihi M.Ö. 6000 yılına kadar gidiyor. Özellikle medeniyetin yayıldığı bölgelerde
zengin sofralarda çokça tüketilmiştir. Bakmayın sanayinin gelişmesiyle ucuzluğu
ve kolay içiminden dolayı alkoliklerin vazgeçilmezi olduğuna. 1947 Château Cheval Blanc
marka şarap müzayede 304.375 dolara alıcı bulmuştur. Bir şişe şarap kimimizin tüm
hayallerini satın alabilecek kadar kıymetli olabiliyor yani. Şarap diğer alkol
içeceklerin tümünden farklıdır. Çok köklü bir geçmişi vardır. Kral sofralarından
şair sofralarına tarihte çokça yer işgal etmiştir
Her alkollü içeceğin bir adabı vardır. En
nazlı olanı ise milli içkimiz rakı. Bol meze, muhabbet, mekan ve manzara ister.
Masraflıdır. Tüm alkol içeceklerin ortak kültürü ise kadeh kaldırmaktır. Hata
kaza Çinlilerle aynı masada bulunmayın tüm gece sırıtıp kadeh tokuşturmak
zorunda kalırsınız. Peki, kadeh kaldırma âdeti nereden geliyor. Ev sahibinin konuğunun sağlığına kadeh kaldırması Eski
Yunanlarla İÖ 6. yüzyılda başlamış bir adettir. Bunun nedeni zehirlenme kuşkusunun
ortadan kaldırılmasıdır. Ev sahibi
kadehini misafire uzatır misafir bir miktar ev sahibinin kadehine döker, Eğer
ev sahibine güveniyorsa dostça buna gerek yok anlamında kadehi kadehe vurur.
Aslında göt korkusuyla başlayan bir gelenek anlayacağınız üzere. Eskiden cam
olmadığından kadehler tokuşturulduğunda herkese kadehlerde eşit miktarda alkol
olduğu gösterilerek saygı ve eşitlik vurgulanırdı. kadeh kaldıran
İskandinavlar ise, kol kola girer ve birbirlerinin gözüne bakarak içkilerini
içerler. Böylece kadeh kaldırmak saygı ve dostluğun simgesi olur.
1700’lerde
masalar kurulduğunda, Batı Avrupa’da kadeh kaldırma çok yaygınlaştı ve yalnızca
konuklara değil, toplanmaya neden olan kişiye ve özellikle masada bulunan
kadınlara kadeh kaldırılır oldu. Daha sonra her kadehte kadeh kaldırma derken.
Olay en son Levent Kırca'nın yılbaşında, elinde kadeh, çamcık arayan tiplemesine döndü.
Alkol deyince Neyzen Tevfik ve Ömer Hayyam'ı anmadan olmaz. Kadeh
tokuşturmaya son noktayı Alevilerin bardaklarını değilde bardağı tutan ellerini
tokuşturarak cam cama değil can cana diyerekten içmeleri, sohbete ve dostluğa
ne kadar önem verdikleri; sofralarını ne kadar güzelleştirdiklerini hatırlayarak
kadehlerimizi mutlu, barış içinde güzel günlere kaldıralım .
Mizahi bir dille hoş bir tarifçe olmuş
YanıtlaSil:)
YanıtlaSil