AKILLI TELEFONLAR VE ÖZELLİKLERİ
CEP TELEFONUNUN KLASİK İLETİŞİM ÖZELLİKLERİNİ ALIN, ÜZERİNE BİLGİSAYAR DÜNYASININ ÜRÜNÜ OLAN AVUÇ İÇİ BİLGİSAYAR ÖZELLİKLERİNİ EKLEYİN. İŞTE KULLANIMI BÜYÜK HIZLA BÜYÜYEN AKILLI TELEFONLAR... BU GELİŞMİŞ MOBİL İLETİŞİM CİHAZI, GEÇTİĞİMİZ YIL KİŞİSEL BİLGİSAYAR SATIŞLARINI GERİDE BIRAKTI.
ACABA HAYATIMIZI NASIL KOLAYLAŞTIRIYORLAR DA ONLARDAN VAZGEÇEMİYORUZ?
ACABA HAYATIMIZI NASIL KOLAYLAŞTIRIYORLAR DA ONLARDAN VAZGEÇEMİYORUZ?
Çoğu akıllı telefonda oyun, uygulama performansını artıran donanım özellikleri var. Akıllı telefonların çoğunda, görüntü kalitesinin sağlanması için ekran çözünürlüğü 4:3 veya 16:9 (geniş ekran) şeklinde düzenleniyor.
Oyunların ve uygulamaların daha aktif çalıştırılabilmesi için akıllı telefonda “harekete duyarlı ekran" anlamına gelen ivmeölçer bulunuyor. Bazılarında bulunan dijital pusula ise her yöne ekran dönüşü özelliğini kullanıcıya sunuyor.
Akıllı telefonların çoğunda ARM tabanlı işlemciler kullanılıyor. Bunun nedeni, düşük güç tüketimi ve çok performans sağlamaları. Grafik işlemciler de yüksek sayıda poligon gerektiren 3D oyunların rahatça oynanmasına imkân veriyor.
Akıllı telefonlar kablosuz ağlara bağlanabiliyor, Blu-etooth ile dosya alışverişi yapabiliyor ve yüksek anten performansıyla kaliteli konuşma sağlıyor. NFC (Yakın Alan İletişimi) sistemi ile bankacılık işlemlerinin de çok yakında akıllı telefon yapılması öngörülüyor.
20 YAŞINDA
İlk akıllı telefon özelliğine sahip olan cihaz, IBM tarafından 1992 yılında üretildi ve “IBM Simon” adıyla satışa sunuldu. Bu cihaz, telefonun bilinen işlevleri dışında takvim, adres, not defteri, e-posta uygulaması yapabilen; faks işlevi gören, oyun seçenekleri sunan, do-kunmatik ekrana sahip ve kalemle arama imkânı veren bir telefondu. Bu özellikler, üretildiği yıl hesaba katıldığında son derece gelişkindi.
Daha sonra uzun süre akıllı telefon piyasasının lideri olan Nokia, ilk akıllı telefonu olan Nokia 9000 (Com-municator) adlı telefonu çıkardı. Metin bazlı olarak internette gezinebilen, bir Q klavyesi bulunan, e-posta kullanma imkânı veren ve GEOS V3.0 işletim sistemine sahip olan bu cihaz ve Communicator serisi ile Nokia oldukça büyük başarılara imza attı. Ta ki Apple ve Google piyasaya girene kadar...
2007 yılında Apple, ilk iPhone cihazını Amerika'da tanıttığında akıllı telefon alanında gerçek bir devrim yaşandı. iPhon; klavyesiz, dokunmatik ekranlı, tek tuşlu, kullanıcı deneyiminin çok ön planda olduğu bir telefondu ve bu konuda bilinen her şeyi altüst etti. Ertesi yıl, Google açık kaynak kodlu bir işletim sistemi olan Android’i duyurdu. Bugün birbirleriyle yarışan üç mobil cihaz işletim sisteminden ikisi olan Apple ve Google, gelişimlerini sürdürüyor.
Artık şaşırmıyoruz, “akıllı” tanımını hak eden teknolojik ürünler hayatımıza peş peşe giri yor. Hepsi de bir zamanların fantastik hedefi olan “robotlu yaşam"ı akıl almaz bir hızla gerçeğe dönüştürüyor. Bu “akıllı” ürünlerden biri de telefon. Daha cep telefonunun kendisi yeterince akıl bir ürünken, her geçen gün marifetlerine marifet ekleniyor ki, bu yenilikleri izlemekte bile zorlanıyoruz. Evet, akıllı telefon, mobil telefonun yeteneklerine kıyasla daha ileri seviyede işlem yapma kapasitesini sahip olan, gelişmiş internet bağlantı seçenekleri sunan ve çok sayıda mobil uygulamalara imkân veren mobil iletişim cihazı. Peki bu cihazlar hayatımızı nasıl kolaylaştırıyor?
Akıllı telefonlarda;
■ GPS, Wi-Fi, 3G, Bluetooth gibi gelişmiş bağlantı se çenekleri bulunuyor,
■ Bir masaüstü veya dizüstü bilgisayar kadar olmasa da internette gelişkin bir gezinti deneyimi imkânı veriyor,
■ Bir uygulama marketine sahip ve üzerine çeşit mobil uygulamalar yüklenebiliyor,
■ Üzerinde uygulama geliştirilebilen bir mobil işletin sistemine sahip,
■ Tercihen dokunmatik bir arayüzü bulunuyor,
■ Birden fazla uygulamayı aynı anda çalıştırabiliyor.
Bu iki devin çizgileri, birbirlerinden tamamen farklı. Apple, kontrolü tamamen kendisinde tutan, kendi donanımı üzerinde kendi işletim sistemini çalıştıran ve kullanıcı deneyimini her şeyin üstünde tutan bir yolda ilerlerken; Google açık kaynak kodlu, tüm üreticilere işletim sistemini açan, çok sık sürüm yayınlayan ve Google servisleri dışında herkese en ince noktasına kadar özelleştirme imkânı sunan bir çizgiyi tercih ediyor. Hâlen akıllı telefon dünyasında ilk iki sıra Google ve Apple tarafından kapılmış durumda ve üçüncü sırayı almak için yarışan iki firma da RIM BB ve Microsoft Windows Phone 7.
BİLGİSAYAR SATIŞINI GEÇTİ
Büyük dokunmatik ekranlı ve Q klavyeli olmak üzere iki ana kategorisi olan akıllı telefonların dokunmatik olanlarında ekran boyutu yaklaşık 3.5 inç (8.8 cm) civarında. Son zamanlarda üretilen daha büyük ekranlı modeller ise böyle giderse tablet bilgisayar kategorisine girecek gibi görünüyor.
Dokunmatik ekranlı olan akıllı telefonlar internette gezinmek, sosyal ağlara bağlanmak, e-posta alıp göndermek, müzik dinlemek ve oyun oynamak için kullanılıyor. Wi-Fİ ve/veya 3G bağlantı özelliğine sahip.
Q klavyesinin üstünde ufakça bir ekranı olan akıllı telefonlarsa, keyif veren uygulamalardan ziyade iş telefonu olarak kullanılıyor.
Hangi modeli olursa olsun, dünya genelindeki verilere bakıldığında akıllı telefon satışlarının hızla yükseldiği görülüyor. 2010 yılında 414 milyon adet olan akıllı telefon satışı, 2011 yılında yüzde 62.7’lik bir büyüme ile toplam 487.7 milyon adede yükseldi. Büyümeye devam eden akıllı telefon pazarında satışların bu yıl 688 milyon adede ulaşması ve 1 milyar satış hedefini zorlaması bekleniyor. 2014 yılında, yılda 1 milyar ve 2016 yılında ise 10 milyar akıllı telefon satışının gerçekleşmesi öngörülüyor.
ANDROID AÇIK ARA ÖNDE
Dünya çapında akıllı telefon ve PC satışları üzerine yapılan araştırmalarda, Android işletim sistemiyle çalışan akıllı telefonlar, açık ara önde gözüküyor, ¡kinci sırada ise İOS işletim sistemi bulunuyor.
Android işletim sistemi, açık kaynaklı (open source) bir yazılım. Ücretsiz olduğu için cep telefonu şirketleri tarafından rağbet görüyor. Program dili olarak çok kullanılan
Java’nın popülerliğinden faydalanıyor. Tüm markalarda kullanılabildiği için marka sınırından kurtulmuş oluyor. Ancak Android’in sadece dokunmatik ekranlı telefonlar için kullanıldığını, yüksek donanım performansına ve güçlü bataryaya gerek duyduğunu da hatırlatalım.
Diğer işletim sistemlerine gelirsek, İOS, Apple tarafından üretilmiş bir mobil işletim sistemi ve yalnızca Apple markalı iPhone ve iPad gibi cihazlarda çalışıyor. İOS, küçük çaplı bir Mac OS olarak görülüyor. Yüksek performansa ihtiyaç duyması ve bilgisayarla uyumlu çalışması için iTunes adlı yazılıma ihtiyaç duyması iOS'un olumsuz yanlarından biri.
Symbian, dünyada en çok kullanılan mobil işletim sistemleri sıralamasında ikinci. Genellikle Nokia cihazlarda bulunuyor ama son zamanlarda eski popülerliğini yitirdi. Çünkü düşük performanslı akıllı telefonlarda çalışabilmesi, istikrarlı internet bağlantısını engellemeye başladı. Hangi donanım olursa olsun, akıllı telefonlar hayatımıza giderek daha çok girecek gibi görünüyor. Ancak her şeyi bizim adımıza düşünen bu cihazlar akıllandıkça, biz aklımızı daha az kullanmaya mı başlayacağız sorusu sizin de içinizden geçmiyor mu?
Akıllı telefonlarda;
■ GPS, Wi-Fi, 3G, Bluetooth gibi gelişmiş bağlantı se çenekleri bulunuyor,
■ Bir masaüstü veya dizüstü bilgisayar kadar olmasa da internette gelişkin bir gezinti deneyimi imkânı veriyor,
■ Bir uygulama marketine sahip ve üzerine çeşit mobil uygulamalar yüklenebiliyor,
■ Üzerinde uygulama geliştirilebilen bir mobil işletin sistemine sahip,
■ Tercihen dokunmatik bir arayüzü bulunuyor,
■ Birden fazla uygulamayı aynı anda çalıştırabiliyor.
Bu iki devin çizgileri, birbirlerinden tamamen farklı. Apple, kontrolü tamamen kendisinde tutan, kendi donanımı üzerinde kendi işletim sistemini çalıştıran ve kullanıcı deneyimini her şeyin üstünde tutan bir yolda ilerlerken; Google açık kaynak kodlu, tüm üreticilere işletim sistemini açan, çok sık sürüm yayınlayan ve Google servisleri dışında herkese en ince noktasına kadar özelleştirme imkânı sunan bir çizgiyi tercih ediyor. Hâlen akıllı telefon dünyasında ilk iki sıra Google ve Apple tarafından kapılmış durumda ve üçüncü sırayı almak için yarışan iki firma da RIM BB ve Microsoft Windows Phone 7.
BİLGİSAYAR SATIŞINI GEÇTİ
Büyük dokunmatik ekranlı ve Q klavyeli olmak üzere iki ana kategorisi olan akıllı telefonların dokunmatik olanlarında ekran boyutu yaklaşık 3.5 inç (8.8 cm) civarında. Son zamanlarda üretilen daha büyük ekranlı modeller ise böyle giderse tablet bilgisayar kategorisine girecek gibi görünüyor.
Dokunmatik ekranlı olan akıllı telefonlar internette gezinmek, sosyal ağlara bağlanmak, e-posta alıp göndermek, müzik dinlemek ve oyun oynamak için kullanılıyor. Wi-Fİ ve/veya 3G bağlantı özelliğine sahip.
Q klavyesinin üstünde ufakça bir ekranı olan akıllı telefonlarsa, keyif veren uygulamalardan ziyade iş telefonu olarak kullanılıyor.
Hangi modeli olursa olsun, dünya genelindeki verilere bakıldığında akıllı telefon satışlarının hızla yükseldiği görülüyor. 2010 yılında 414 milyon adet olan akıllı telefon satışı, 2011 yılında yüzde 62.7’lik bir büyüme ile toplam 487.7 milyon adede yükseldi. Büyümeye devam eden akıllı telefon pazarında satışların bu yıl 688 milyon adede ulaşması ve 1 milyar satış hedefini zorlaması bekleniyor. 2014 yılında, yılda 1 milyar ve 2016 yılında ise 10 milyar akıllı telefon satışının gerçekleşmesi öngörülüyor.
ANDROID AÇIK ARA ÖNDE
Dünya çapında akıllı telefon ve PC satışları üzerine yapılan araştırmalarda, Android işletim sistemiyle çalışan akıllı telefonlar, açık ara önde gözüküyor, ¡kinci sırada ise İOS işletim sistemi bulunuyor.
Android işletim sistemi, açık kaynaklı (open source) bir yazılım. Ücretsiz olduğu için cep telefonu şirketleri tarafından rağbet görüyor. Program dili olarak çok kullanılan
Java’nın popülerliğinden faydalanıyor. Tüm markalarda kullanılabildiği için marka sınırından kurtulmuş oluyor. Ancak Android’in sadece dokunmatik ekranlı telefonlar için kullanıldığını, yüksek donanım performansına ve güçlü bataryaya gerek duyduğunu da hatırlatalım.
Diğer işletim sistemlerine gelirsek, İOS, Apple tarafından üretilmiş bir mobil işletim sistemi ve yalnızca Apple markalı iPhone ve iPad gibi cihazlarda çalışıyor. İOS, küçük çaplı bir Mac OS olarak görülüyor. Yüksek performansa ihtiyaç duyması ve bilgisayarla uyumlu çalışması için iTunes adlı yazılıma ihtiyaç duyması iOS'un olumsuz yanlarından biri.
Symbian, dünyada en çok kullanılan mobil işletim sistemleri sıralamasında ikinci. Genellikle Nokia cihazlarda bulunuyor ama son zamanlarda eski popülerliğini yitirdi. Çünkü düşük performanslı akıllı telefonlarda çalışabilmesi, istikrarlı internet bağlantısını engellemeye başladı. Hangi donanım olursa olsun, akıllı telefonlar hayatımıza giderek daha çok girecek gibi görünüyor. Ancak her şeyi bizim adımıza düşünen bu cihazlar akıllandıkça, biz aklımızı daha az kullanmaya mı başlayacağız sorusu sizin de içinizden geçmiyor mu?
ben de bilgisayar alacak olsaydım eğer bu tarz telefonlardan bir tane alırdım.. masa üstü,diz üstü(laptop,9 den sonra belki de bu telefonların ismi de pocket pc ya da cepin olmalı =)) /ahmet kırmacı
YanıtlaSilKesinlikle,bu tür telefonlar aslında sosyal medya ile ayrılmaz olanlar ve grafik bakımından basit ama zevkli oyunlar oynayanlar için bulunmaz nimet özellikle flash player oynatıcılılar ile internetten dizi ve film bile izlemek mümkün.
SilYorum için teşekküler.
Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...