Header Ads


Kölelik ve Cariyeler Cariyelik ve Köleliğin Tarihi

Dünya ve Ülkemiz tarihi içerisinde kölelik ve cariyeler ile esir kavramı üzerine yıllar önce yazılmış bir yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. 

Cariye ve Kölelik

Cariye veya halayık, farklı ülkelerden kaçırma veya savaş esiri olarak alınıp köleleştirilen, bir mal ya da eşya gibi alınıp satılabilen, bütün konularda sahibinin isteklerine yapmak zorunda olan genç kadınlara verilen adlardır. Ayrıca Karavaş ismi Savaşta esir edilen kadınlar için kullanılırdı.


Köleliğin tarihi beşeriyet kadar eskidir. 

İptidaî heyeti içtimaiyelerde insan çalışma zaruretini ve mecburiyetini hissettiği gün, yorgunluk ve meşakkat veren bu işi kendinden daha zayıfına gördürmeyi düşünmüştür. İşte köleliğin  tohumu, böylece atılmış ve daha sonra mağlûp ve zayıf insanlar tabiî hürriyetlerinden mahrum edilerek alınır, satılır  metâ haline konulmuşlardır.


 İlk çağlarda fırsat bulunca düşmanını öldüren ferdler veyahut ordular; sonra bunları diri  diri yakalayarak çalıştırmak için boyunlarına kölelik zincirini vurmuşlardır. Eski devirlerde çeşitli milletlerin kölelere  karşı aldıkları vaziyet başka başkadır. Mısırlılarda köle bir iş aleti sayılırdı. Aynı zamanda da süs ve azamet ifade ederdi. Mısır saraylarında köle ihtişamın bir remzi olarak kabul edilirdi. Köleler devletin amme hizmetinde kullanılan malları idi, şiddetli muameleye maruz kalırlardı.


Hindlilerin MANO kanunu kölelere karşı pek insafsızdı. Bir köle BRAHMEN'e söverse cezası dilini dibinden koparmaktı. İstihza ederse on parmak uzunluğundaki bir hançer ateşte kızdırılarak kölenin ağzına sokulurdu. Köle bir Hindlinin vazifelerine karışırsa hükümdar ağzına, kulaklarına kaynar zeytin yağı akıtırdı. Hırsızlık yapan esir yakıldığı gibi bir BRAHMEN'i* döven köle de diri diri şişe geçirilerek kebab gibi kızartılırdı.

Asur'lular köleyi saraylarının ve evlerinin süs eşyası gibi kabul ederlerdi.(1) Milâddan 2430 yıl önce hükümdarlık eden HAMURABİ'nin koyduğu kanunda köleler hakkında bir çok hükümler vardır. Bu kanuna göre borçlu alacaklısına karısını ve çocuklarını en çok dört seneye kadar köle olarak verebilirdi. Bir köle haksız olarak köleliğini inkâr ederse bir kulağı kesilirdi (2).

İranlılar(Persler) köleleri çoban yaparlar ziynet ve ihtişam malzemesi olarak da kullanırlardı.
Bir cariye (dişi köle) satılırken kusurlu ve noksanlı olup olmadığı
görülebilmek için çırılçıplak soyularak alıcıların tetkikine arzedilirdi.

Antik Dönem Ermenistan'da ENATİS mabedinde dişi köleleri(cariyeleri) ilâhî fuhşa âlet yaparlardı. Bu kızgın ilâhe adına altı ayda bir yapılan bayramlarda on binlerce körpe kızoğlan kızın eteklerini kirletmeyi en büyük bir ibâdet sayarlardı. Bayram törenlerinde bütün kızların ırzı her çeşid erkeğe mübah kılınmıştı. Kapadokya'da da KOMANA mâbedinde köle kadınlar(cariyeler) ve kızlar ayni şekilde mukaddes fuhşa tahsis edilirlerdi.



Eski Türklerle Çinliler ve İbrânîlerde köleler daha insanca(köleliğin kendisi insanca ya:)  muamele görürlerdi. 

Yunanlılarda kölelere değirmen taşı çevirtmek gibi ağır işler verilirdi. Efendisinin sözünü dinlemeyen kölenin alnına kızgın demirle damga vurulurdu.

Romada köle arttırma ile alınıp satılan bir metâ idi. Köleler esir pazarlarında yüksek bir taşın üstüne çıkarılarak teşhir edilirdi. Bir cariye (dişi köle) satılırken kusurlu ve noksanlı olup olmadığı görülebilmek için çırılçıplak soyularak alıcıların tetkikine arz edilirdi. Bu usul bazı tâdillerle Şarkda ve İslâm dünyasında da tatbik ediliyordu. Roma kanunları kölenin sahibi için mutlak bir hâkimiyet tanırdı. Köle için en hafif ceza ayaklarına ve ellerine kalın bukağılar takarak her türlü işkence altında sapana koşmak ve tarla sürmekti. Suçlu köleleri ellerinden asarak ayaklarına ağır şeyler bağlamak da Romalıların tatbik ettikleri cezalardandı.
(1)    Er-Rıkku fil-İslâm. Sahife 27.

(2)    Hamurabi Kanunu. Sahife 36 ve 64

*1-Hint kast sisteminde din adamları sınıfına verilen ad. 
2-Brahman, Hint felsefesi geleneğinde, hem içkin hem de aşkın olan, hem evrende ve hem de kendisinde varolan en yüksek varlığa kendisiyle birleşmenin nihai ve en yüksek hedef olarak addedildiği dünya ruhudur. 
3-Hindistan kökenli ve hörgüçleri olan bir çeşit etçi sığır ırkıdır. gri ve kırmızı olarak iki ana renk hakimdir. sinekleri, dış parazitleri ve sıcağı çok iyi tolere eder.

Yazının devamı için 

CARİYELER VE ESİR PAZARI II

Yazan: İbrahim Hakkı KONYALI

Hiç yorum yok

YORUM BIRAKMAK DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK İLE İÇ İÇEDİR. LÜTFEN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ PAYLAŞIN. YORUMLARINIZLA DAHA ÇOK PAYLAŞILALIM.

www.nerdenduydun.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.