CESET ÇİÇEĞİ VE ÖZGÜR İRADE
İnsanoğlu veya insankızı yaratılırken aslında sırf özgür iradesinden dolayı bütün cennet ve cehennem ahalisinden üstün kılınmış. Melekler ve iblisler aslında bir teoriye göre; bildiğimiz yada gelecekte bileceğimiz ve tanıyacağımız insanların doymak bilmez isteklerine uyan robotlar ya da androidlermiş aslında. İşte meleklerle veya iblislerle insanların arasındaki fark melekler tam itaat ve iblisler tam itiraz eder. İnsanların ise ne zaman itaat edeceği veya ne zaman itiraz etmeyeceğini kimse bilemez bazı temel kurallar ile yönlendirebilirsiniz ama farklı bir kuralla daha ikna edici olunduğunda 180 derece farklı bir açıdan bakabilir insan.
Allah bile olsanız sırf inadından size inanmaz ya da sırf gıcıklık olsun diye şeytana bile tapabilir.
Şimdi nereden çıktı bu konu yine derseniz bir yazı okudum oradan aklıma geldi kısa bir alıntı ile konuyu sizinle paylaşayım:
ABD Botanik Bahçesi dünyanın en iğrenç kokulu bitkisine ev sahipliği yapıyor.
Ceset çiçeği adıyla anılan titan arum'un (Amorphophallus titanum) gül gibi kokmayacağı malum. Ama çiçekle samimiyeti ilerletmeden ne kadar kötü kokabileceğini anlamak zor.
“Çocuk bezinden bir esinti.” “Bozulmuş balık kokusuyla çürük soğan kokusunun karışımı.” “Sıcak yaz günü inek ölüsü bulunan bir çiftlik.”
Bu tanımlamalar, 2007 yılında ceset çiçeğinin açışına katlanmak zorunda kalan ABD Botanik Bahçesi çalışanlarına ait. Altı yıl ardından, ABD Kongre binası yakınlarındaki botanik bahçesi ikinci bir çiçeğe ev sahipliği yapınca bu özel kokuyu hissetmek isteyen ziyaretçi akınına uğramıştı.
Ceset çiçeğinin bu kadar büyük kalabalıklar çekmesinin bir nedeni de çok nadir olarak açması. ABD Botanik Bahçesi’nde bitki küratörlüğü yapan Bill McLaughlin, çiçeğin aynı zamanda dünyadaki en büyük ve en kötü kokulu bitkilerden biri olduğunu söylüyor. Ve kokusu insanlara fazla gelse de, bokböcekleri ve sineklerde olasılıklar vaat eden bir parfüm etkisi yapıyor.
http://www.belgeselgunlugu.info/2015/08/dunyann-en-buyuk-cicegi-ceset-ciceginin.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+BelgeselGnl+%28Belgesel+G%C3%BCnl%C3%BC%C4%9F%C3%BC+Blog%29
bu yazının son kısmında ise McLaughlin de insanları çeken şeyin bu aykırılık olduğunda hemfikir.
“Ölü bir hayvan koysak kimse dönüp bakmaz,” diyor gülerek. “Ama çiçek olunca nedense işler değişiyor.”
demiş hoş ben bu dediklerini kulaklarımla duymadım veya bunları söylerken yanında değildim ama neyse olayın özüne dönelim neden sorusuna işte bu sorunun cevabı başta yazdığım gibi bizim yaradılışımızda saklı eğer biz kötü ile iyi arasına çok keskin sınırlar koysaydık ve kötüden iğrenip iyiden hep keyif alsaydık zaten bize ihtiyaç duyulmazdı.
İlk önce melekler vardı daima hizmet ediyorlardı sonra Şeytan ilk karşı çıkışı yaptı ama sonra hep karşı çıktı iblisleriyle yani onlarda tahmin edilebilirdi.
Ama insanlar ya da özgür iradesi olan bizim bilmediğimiz diğer varlıklar tahmin edilemez oldukları için yaratıldılar işte dünyanın en iğrenç kokulu çiçeğinde bile bir güzellik ve mmujçK* çekicilik bulabiliyor. Bu yüzden önemlidir özgür irade, özgür irade insanın yanlıştan doğru doğrudan yanlış bulmasını sağlar kimi zaman yanlışa gider kimi zaman doğruya ama özgür irade olmasa doğrudan yanlışı yanlıştan doğruyu bulamaz.
Bugün bu kavgayı veriyor insanlar yanlış olan doğrulara bel bağlıyor doğru olan yanlışları ise red ediyor. Böyle öğreniyor ve öğreneceğiz...
15 08 2015 23:25
Yorum Bırakmak İster misiniz?