CORONA VE PARANOYA
Hastalık Çin’de ilk çıktığında twiter’daki
korkunç görüntüler tüylerimizi diken diken etmişti. Ortaçağ karanlığında vebaya
tutulmuş insanlar gibi hastane köşelerinde (muhtemelen yorgunluktan bitkin
düşmüş sağlık personeli) kıpırtısız yatan insanlar. Çaresizlik ve korku, Durum aslında
o kadar kötü değildi ama devir korku ve paranoya devri olduğu için, kendi korku
selimizde sürüklendik de sürüklendik. En kötüyü gördük inandık
inandırdık. Corona elbette masum bir hastalık değil ama korku ve endişeye
kapılmadan sakince nefes alıp biraz düşünmeyelim mi? İnanın coronadan daha
büyük sağlık sorunlarımız var. Sayılar veriler kayıplar. D.S.Ö.’nün verilerine
bakarak bizleri asıl hangi hastalıkların tehdit ettiğini daha iyi
anlayabilirsiniz. Bu salgının küresel boyutta dünyanın çehresini değiştireceği
muhakkak. Etkilerinin ekonomik ve
küresel etkileşimi ne kadar değiştireceğini zamanla göreceğiz. Bu konuyla
ilgili kafamda bir sürü soru var. Neden hastalık
Çin’de çıktı? Ve akabinde neden yaşlı nüfusu çok olan 3 Avrupa ülkesinde
yayıldı. Komplo senaryoları dolanıp duruyor. Kafayı bunlarla yormak, korku
filmleri türetmek korku ve paranoyadan başka bir şey yaratmaz. Kimimizin hayatında
hiç bu kadar boş bu kadar rahat belki de olmamıştır. Öyleyse oturup düşünelim. Bu
hastalık mı tehlikeli alışkanlıklarımız mı? Bu belki sağlıklı yaşama dönebilmek
için bir uyarıdır. Her kötüden bir iyi çıkarmak diye bir tabir vardır ya...
Konuyu biraz açmak gerekirse, kurbağa deneyini bilir
misiniz? Yavaş yavaş ısıtılan kurbağa sıcağı fark edemez ve haşlanır. Ama sıcak
suya atlayan kurbağa can havliyle sudan çıkıverir. Bu illetinde bize yaşattığı
bu can havlidir işte. "nasıl yani?" diyeceksiniz, anlatalım.
Sağlıksız yaşam koşulları, kötü beslenme, hareketsizlik, kirli hava, telefon
radyasyonuna maruz kalma, sigara, aşırı alkol tüketimi, uykusuzluk, stres, vs.
vs. yani kendimizi düşük dirençli hastalıklara açık bir hale getiriyoruz. Kalp,
seker tansiyon gibi kronik rahatsızlıklar toplumun büyük çoğunluğunda
bulunmaktadır. Fakat kayıplar süreç içinde yaşandığı için, kazanın içindeki
kurbağa gibi sıçrayacak kadar farkındalığımız olmuyor. corona olmayalım derken
bile kimyasal temizleyicileri evlerimize boca edip sonrada "ooh temizlik
kokusu" diyebilecek kadar akıl ve fikirden uzaklaşabiliyoruz. Corona
gerçekten de üzücü sonuçlar veren zor bir hastalık fakat güçlü bünyelerimiz
olsaydı inanın birçoğumuz hasta olduğunu bile bilemeyecekti. Bu günler
geçecektir. Korku ve endişe içinde olmaya gerek yok. Uzun zamandır kendinize
zaman ayırmadıysanız ayırın. Enstrüman deneyin, hobilerle uğraşın, konuşun ve
düşünün. Endişe içinde olmanın kendinize faydası yok.
Özetle bundan sonraki
hayatınız için yeni ve sağlıkla dolu bir yol çizin. Sağlığın ne kadar kıymetli
olduğunu vücudumuza ne kadar iyi bakmamız gerektiğini kavrayın.
Vücudumuz ve midemiz çöplük değil önünüze her geleni içeri
atmayın. Dinlendirin midenizi. Sağlık ve sevgiyle evde kalın sağlıkla kalın.
Yorum Bırakmak İster misiniz?