ATATÜRK'E SALDIRMAK
KızlarSoruyor'da bir soru karşısında yazdıklarımı sizinle paylaşıyorum. Soru kaldırıldı. Atatürkçüler neden sevdiklerini ve düşüncelerini dayatıyorlar bu nasıl özgürlükçü düşünce bu nasıl demokrasi? diye sormuş sorabilir.
Sözlerin doğruluğu var ama kaynak olmadığı için asıl Nutuk'ta olan sözleri okumak gerekecek |
Yukarıda ki görselde bulunan ve Atatürk'ün söylediği denilen yazı için kaynak bulunmuyor. Hadis-i Şerifler gibi güne uyarlanmış bir hal gibi çünkü Nutuk'ta şu şekilde bahsetmektedir. yukarıda ki yazı bir nevi özet hali gibidir ama kimse kendi bilgilerinin doğru olduğunu göstermek için doğru cümleler bile kullansa bu ancak ve ancak rakiplerin işine yarar çünkü ilk yapacakları kaynak nerede diye sormak olacaklar ama kendilerine geldiğinde bunlar kutsal sözler, peygamberlerin sözleri diyerek rahatça sizleri kandırabileceklerdir.(Sadece islamiyet için geçerli değil yüzyıllar boyunca Hırıstiyanlar, Museviler bunlarla uğraştılar zaten) Aşağıda ki Nutuk'tan alıntı durumun ne kadar kötü olabileceğinin önüne geçmek için yapılmıştır.
milletimizin mutaassıp ve ortaçağ zihniyetinde olmadığını ispat etmek için yararlandık. efendiler, tekke ve zaviyelerle, türbelerin kapatılması ve bütün tarikatlarla, şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebilik, falcılık, büyücülük ve türbedarlık v.b. birtakım ünvanların kaldırılması ve yasaklanması da takrîr-i sükûn kanunu yürürlükte iken yapılmıştır. bu konularla ilgili yürütme ve uygulamaların, toplumumuzun, hurafelere inanan, ilkel bir kavim olmadığını göstermek bakımından ne kadar gerekli olduğu takdir olunur. bir takım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen, kaderlerini ve hayatlarını falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacıların ellerine bırakan insanlardan meydana gelmiş bir topluluğa bir millet gözüyle bakılabilir mi? milletimizin kendine has niteliğini yanlış şekilde gösterebilen ve yüzyıllarca göstermiş olan bu gibi unsurlar ve kuruluşlar, yeni türkiye devleti'nde türkiye cumhuriyeti'nde devam ettirilmeli miydi ? buna önem vermemek, ilerleme ve yenileşme adına pek büyük ve düzeltilmesi imkânsız bir yanılma olmaz mıydı? işte biz, takrîr-i sükûn kanunu'nun yürürlükte olmasından yararlandık ise, bu tarihi hatayı bir daha işlememek için, milletimizin alnını olduğu gibi açık ve ak göstermek için, milletimizin mutaassıp ve ortaçağ zihniyetinde olmadığını ispat etmek için yararlandık. kaynak: nutuk, ıı. cilt, s. 655., tdk yayınları, 1978.
Çünkü amacı ilk önce bu tür sorular ile favori soru olarak puan kazanmak olabilir.
Gerçekten merak ediyordur ve bilgisi yeterli değildir genel görüş alıyordur( bu seçenek elendi çünkü bir cevaba yanıtı sen daha doğmadan ben okuyordum gibi bir şey oldu).
Provokatördür insanların hassas duygularına saldırmayı seviyordur. Gerçekten böyle olduğuna inanıyordur.
Olabilir hepsi olabilir böyle bir soru sorabilir ve soran daha çok olacaktır.
Çevremizde artık o kadar çok bu konuya saldıran var ki ve bu saldıranların savunmaları o kadar ilginç ki mesela bir tanesi benim baş örtülü bacım okuyamadıdır ve bu yüzden Atatürkçü düşünceye karşıymış ama kaçırdığı bir şey var Müslüman ülkelerin çoğunluğunda kadın zaten okuyamıyor ki yani hilafet ve halifelik devam ettiğinde onun bacısı yine okuyamayacaktı dahada kötüsü çok eşli bir kocaya kaçıncı eş olarak gideceğini sadece Allah bilecekti. Tarihini okuyamadığına inanıyor ama bilmiyor ki zaten istediği sistem devam etseydi sadece tarihini okuyamasa keşke bilgisayar bile kullanamayacak gazeteyi başkasından dinleyecekti bir de Osmanlıcayı Arapça zannedip Kuranı Kerim'i okuyacağını sanıyor orası da ayrı bir konu. ATATÜRK DÜŞMANLIĞI VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ yazımızda bu konu ile ilgilidir okumak isteyebilirsiniz.
İslama inandığımız için geri kalmadık. |
Gelelim benim klavyeden dökülen düşüncelere:
Şöyle bakalım, bir düşünce ya da ideoloji dayatması topluma zarar veriyor mu?
Yapılan dayatmalar toplumun bilgi birikim, teknoloji, kültür, eğitim ve öğretim, dünya toplumları ile entegre, yenilikçi olmasını sağlıyor mu?
Aynı zamanda bu dayatma bağnazlığa karşı durup gerçek anlamda inançlarını yaşayanları engelliyor mu?
Antik dönemden bu yana gelen kadınların başını kapatması ile ruhban sınıfın pagan dinlerden aldığı ve sonra tek tanrılı dinlere uyguladığı bir kara çarşaf( hemen müslümanlığa saldırı var olarak hareket etmeyin, dinler tarihini okuyun) engelleniyorsa bunun sebebi de kadınların sadece çarşaf ile bedeninin kapanması değil aynı zamanda kadını da kapatma olarak göründüğünden kaynaklı yoksa yemeni baş örtüsü bu ülkede hiç bir zaman yasaklanmadı.
Kurumlar içinde ise cami örneğini vermek isterim camiye girerken belli bir kıyafet zorunluluğu vardır ama kiliseye girerken mesela kadınsanız kimse sizden zorla başınızı veya bacağınızı örtmenizi istemez.
Bu yüzden bazı yasaklamaların kurumlar içinde de abartılmasının sebebi ayrı bir konudur.
Son olarak elinizi vicdanınıza koyarak düşünün.
Bugün hangi Müslüman ülkesinde kadınlar rahatlıkla günlük hayatlarını ve çalışma hayatlarını yaşayabiliyor?
Petrol ve doğal kaynak zenginlikleri hat safhada olmasına rağmen okuma yazma oranları ve teknoloji, bilgi birikimleri neden çok düşük ve bu kadar zengin olmalarına rağmen neden Müslüman ülkelerde savaş bitmiyor?
Savaş olmayan Müslüman ülkelere baktığınız da ise neden orada ki zenginlerin mal varlıkları ve yaşam tarzı içinde kullandıkları malzemeler, araçlar amerikan, İngiliz, Fransız, Çin, İsrail, Almanya üretimlidir?
Güvendikleri Arap zenginlerinin gerçek yüzü |
Ülkemizde Atatürk ve ona inanan arkadaşları halkın aydınlanması için reform kararları almış ve uygulamıştır.
Avrupa 16.yy'da yaptı ve nerelere geldiği ortada bu bir dayatma değildir toplumların daha güçlü olması için bireylerin bazı hassas konular tarafından kandırılmasını engellemektir ki sayın cumhurbaşkanımızı inançları ile fetö kandırmadı mı? Yalan söylemek vatan ihanet midir? yazımız da ilginizi çekebilir.
Yorum Bırakmak İster misiniz?