Header Ads


HELLENISTIK PLASTIK ISKENDER DONEMI HEYKELLERI


B.İSKENDER DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
Bu dönemde geniş topraklarda ortak para birimi drahmi ve ortak dil olarak ta Koine Yunancasının kullanılması ilk küreselleşmenin başladığı dönem diyebiliriz. Böylelikle anlaşma kolaylaşmış ortak dil sayesinde ortak para birimi ile de ekonomi canlanmıştır.
            Bunların haricinde Mısırdaki İskenderiye gibi Metropoller oluşturarak bir dünya ticareti yaratılmaya çalışılmıştır.
Evrensel devlet anlayışı içinde doğu batı sentezini yaymaya çalışmıştır.

HELLENİSTİK DÖNEM SANATINDAKİ YENİLİKLER
            Bu dönemde çeşitli akımlar ortaya çıkmıştır. Bundaki en başlıca sebep ise düşüncenin gelişmesi ve baskı ortamının kalkması ve gerçekçi düşünce yaklaşımı diyebiliriz.


Extremizm: Uç noktalar anlamına geliyor. Gerçekçilik ön plandadır. Klasik dönemin ideal güzel anlayışının yerine gerçekçilik karşımıza çıkar.

Grotesk: İnsanların bedensel özürlerini dolaysız bir şekilde ifade edilmeye başlanıyor. Helenistik felsefedeki gerçekçilik anlayışının devamıdır.

Şiddet: Bu dönemde artık şiddet unsuru içeren heykeller yapılmaya başlanıyor. Örnek olarak Kaz Boğan Çocuk, Marsyas ve İskitli heykelleri gibi

HELLENİSTİK DÖNEM FELSEFESİNİN HEYKELLERE YANSIMASI

Portreler: İnsanların bire bir yüz hatları ile yapılmış heykeller portrelerdir. Bu dönemde genel olarak Filozofların portrelerinin yapıldığını görmekteyiz.

Kral kültleri: Eskiden tanrı ve tanrıçalar için yapılan tapınaklar artık bu dönemde Kral ve ailesi adına yapılmaya başlanıyor.

Kral Ephitetleri: Tanrı ve tanrıçaların sıfatları ve belirteçleri artık krallara da verilmeye başlanıyor. Soter(Kurtarıcı), Euergethes(Bağış yapan, Hayır getiren), epiphanes(yüzünde tanrının göründüğü)

HELLENİSTİK DÖNEM FELSEFESİNİN HEYKELLERE YANSIMASI
Bu dönemde tanrı kültlerinin haricinde kral kültleride heykellere yansıyor. Bununla birlikte artık fakir insanlarında heykelleri yapılıyor Helenistik gerçekçiliğinden kaynaklı bu olay doğal ve kırsal hayatın heykele yansıması (genre)olarak karşımıza çıkıyor.
            Heykelleri sadece tapınaklarda değil mağaralarda göllerde veya tarla gibi açık alanlarda da görmekteyiz. Artık tapınımlar illaki tapınaklarda değil onun yerine temenos ile çevrilmiş kutsal alanlarda da yapılmaya başlanıyor.
            Heykeller artık açık alanlara konulmaya başladığından çok yönlü olarak işleniyor insanlar heykelleri her yönüyle görebildikleri için
            Elbise ve işlemelerin çok çeşitlilik başlıyor. İnce kumaş, kalın kumaş ayrımı daha da belirgin hale getirilerek tül kadar ince kumaşlar şeklinde işlenmeye başlıyor.           
            Bu dönemde Aks(merkez)kayması ortaya çıkıyor. Bunu da heykellerde belden aşağı yıkarı ya da sağa veya sola kayma olarak görüyoruz.
            Piramidal şekilde işlenmeye başlıyor heykeller bununla birlikte mekâna yayılma ve heykele zenginlik katma çabası vardır.

HELLENİSTİK DÖNEM FELSEFESİ

            Bu dönemin içinde çeşitli felsefe akımları ortaya çıkmıştır. Bu felsefe akımları sanatı ve günlük hayatı da etkilemeye başladı. Bu akımlardan bazıları şunlardır:

STOACILAR: Bunlar adlarını Stoa Poikile den(Renkli Stoa) alırlar. Atina’da bulunan bu stoanın sütunları altında yaptıkları tartışmalardan kaynaklı bu adı almışlardır. Öncüsü Zenon’dur. Diğer öncüleri ise Kleanthes ve Chrysippos’dur.
            En çok etik, mantık ve fizik ile ilgileniyorlardı. Mantıkta Retorik ve Dialektik vardır. Kişinin fikrine önem verilmektedir. Gözleme ve deneye dayanan (ampirik) Bir anlayış içindedirler.
Amaçları ise( Apatheia ) kötü şeylere sevk eden dürtülerle savaşmak. Stoacılara ilk hümanistler ve kozmopolitlerdir diyebiliriz çünkü onlarda barbar ve köle ayrımları yoktur.

KYNİKLER(Sinikler, Kelbler):Bu felsefenin öncüsü Sinop’lu Diogenes’tir. İnsanların kendi iç dünyasına yönelmeleri gerektiğini düşünürler. Aile kökleri de dâhil olmak üzere bütün toplumsal kuralları bir kenara atıp bireyselliği ön plana çıkarmak. Bu düşünceden dolayı birçoğu ya paralı asker ya da gezgin tüccar olmuşlardır. Amaç ise (autarkeia)kendi kendine yetebilmedir.

SKEPRİK(Septisizm):Bu akımın öncüsü Pyrrhon’dur(M.Ö. 360–270).Düşünceleri tek ve mutlak doğru yoktur ve her şeye şüphe ile yaklaşmak gerektiğini söylerler. Bunun sebebinin de algılamadaki farklılık, sübjektif durumlar, kompozisyon ve sayısal farklılıklar, yetiştirilme ve alışkanlıklar gibi durumlar farklı olduğundan sonuçlar herkes için değişebilir. Bu nedenle septikler için kar vermeme önemlidir.(Tropus) Gerçeğin tanımlanamazlığını kabul etmek bu felsefenin amacıdır.

EPİKÜRLER: Bu akımın öncüsü Epikuros’tur. Politika v.b. olaylar bunlar için gereksizdir. Önemli olan iyi vakit geçirmek ve her şeyden zevk(hedonizm) almaktır. Tanrının olmadığını ilk ortaya atan akımdır. Fizik, kimya ve mantık bu akım ile gelişmeye başlıyor. Ruhun dengeli sükûneti(ataraxie)asıl amaç.

MİSTERLER: Tarikatların ortay çıkması ile birlikte rahipler tarafından gizli ayinlerin yönetilmesi ve yeraltında gerçekleşen insan kurban etmeye kadar giden kanlı ayinler vardır. İnsanlar.(Kişisel Kurtuluş) artık kendi girişimleriyle diğer dünyada yer edinme çabasına gitmeye başlıyorlar. Misterler M.Ö.270 yılında başlıyor ve günümüze kadar devam ediyorlar.

<<<<HELLENISTIK PLASTIK

Hiç yorum yok

YORUM BIRAKMAK DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK İLE İÇ İÇEDİR. LÜTFEN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ PAYLAŞIN. YORUMLARINIZLA DAHA ÇOK PAYLAŞILALIM.

www.nerdenduydun.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.