BU İŞTE BİR GARİPLİK VAR.

Yabancı filmlerine,dizilerine, oyuncularına, sporcularına, sanatçılarına ve liderlerine, baktığımızda özellikle hıristiyan olan ülkelerin yaptıkları her şeye içinde mutlaka dinlerini öven veya belirten ama aynı zamanda yapılan yanlışlarla ilgili veya yobazlıklar la da eleştirel boyutları aşan vurgulamalar vardır. 

Hıristiyanlık dünyada ki en kalabalık ve en çok mezhep ve tarikatlara bölünmüş dindir. Buna rağmen yaptıkları her işte dinlerini göstermeye ve yaymaya çalışıyorlar. Filmlerde deli gibi içki uyuşturucu tüketilirken bir yandan da her otelde evde arabada İnciller  biblolar, freskler görmek mümkündür. Barlar, diskolar  striptiz kulüpleri vardır ama mutlaka bir kilise sahnesi ve rahip vardır. Kadınlar açık saçıktır ama hıristiyanlığın simgesi olan haç bir şekilde ya kolye olarak karşımıza çıkar ya da dövme, yüzük gibi. Sporcuların çoğu müsabakaya çıkmadan önce mutlaka teslis inancı gereği üçleme(istavroz çıkarmak) yaparlar. Müsabakaya çıkarlar ve kıran kırana da mücadele ederler. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Hem olumlu hem de olumsuz olarak. 

Benim burada dikkat ettiğim ise İslamiyet inancında olan bir kişi inançlarını nasıl gösterebilir? Gösterdiğinde ise yobaz ya da münafık yaftası yer mi? Düşünsenize sporcular müsabakaya başlamadan bir kaç saniye önce ellerini kaldırıp dua ediyorlar ve sonra müsabakaya başlıyorlar, ya da saçlarını kısa kestirip up uzun sakalları ile mücadele veriyorlar ya da filmlerde dizilerde kadınlar başlarını örtüyor, ya da açık bırakıyor ama Allah yazısını boyunlarında taşıyor, aynı zamanda sevişiyorlar. İçkiler içiliyor ama camiye de gidiliyor imam ile sohbet ediliyor. Sonra hiçbir şey olmamış gibi işlere dönülüyor. Cuma namazı çıkışından sonra eğlenmeye gidiliyor. Yobazlıklarla eleştirel bir dalga geçiliyor. Her otelin duvarında Kuran-ı Kerim asılı duruyor, evlerde bereket duaları, ayetel kürsi'ler asılmış şekilde gösteriliyor.

Bunlar yapılabilir mi sizce? 

Yapılır yapılmasına ama yaftalar konulur, ayrımcılık başlar bir kısım dindar olur diğer kısım kafir. Sonra kavgalar başlar, kardeşler birbirine girer kanlar dökülür. Ülkeler bölünmeye başlar...

Hıristiyanlık, dinler içinde aslında en kapalı ve katı olan dindir. Özellikle Katolik inancı katılıkta öncüdür. Evlenen bir insanın boşanma şartı aldatma varsa mümkündür ve aldatma olduğu  bilindindiği için artık boşanmış çiftlerin durumunu siz hesaplayın. Zenginlerin hiçbirisinin cennete gidemeyeceği inancı vardır. Kendini Allah'a adamışlar ömür boyu süren cinsel perhiz yapmak zorundadırlar ve evlenmezler.  İnsan öldürmek ise tamamen yasaktır. Bu liste uzar da gider ama baktığınızda demokrasi, hoşgörü, teknoloji, zenginlik onlar da aynı zaman da savaş, sömürü ve kargaşa yaratmada onlarda. 

İslamiyet inancı olan ülkelere baktığımız da ise iç karışıklık, din kardeşleri ile düşman olup birbirlerini öldürmek, anti demokratik ve anti teknolojik yaşamlar ve geri kalmış ülkeler olarak karşımıza çıkıyor. Halbu ki İslamiyet inancında birbirinden hoşnut olmayan birbirlerine yetemeyen çiftler boşanabilirler, insan öldürmek yasaktır ama kıstas vardır. İmamlarımız evlenebilir çocuk sahibi olabilir, haramla helal bellidir. Düşüncelere saygı vardır, fiili olarak sizin düşüncelerinize karışmayanlara İslamiyet inancında olanlarda karışamaz ve düşmanlık besleyemez, uyarıda bulunabilir ama zorlayamaz, kadınlar için iyiliklerden bahseder, toplumda ne kadar önemli olduğunu anlatır ve emirleri vardır ama bir bakmışsınız ki bunların hiçbiri yoktur.

Tam tersi yukarıda yazdıklarım vardır, yasaklama, gericilik, kan dökme, iç karışıklık ama diğer tarafa bak yapmamaları gereken her şeyi yapıyorlar. İslamiyetin çoğunlukta olduğu ülkelerde birbirini yiyip dursunlar.

Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...