O maymunsu ilkellik hiç bırakmayacak yakamızı
Ne
İlk insanın kaygısı
Ne de
İlk insanın yalnızlığı değildi bu.
Otobanlar,
Gökdelenler,
Işıklı caddeler,
Uzay yolculukları,
Deri döşemeli lüks arabaların yalnızlığıydı.
Mağaralarda, açlıkla aşkın sızısını anlayamayan vahşi bir
yalnızlık da değil
Sevgisini zamana kaptırmış bir yalnızlıktı.
Modern dünyanın kansız, dişsiz vahşeti.
Ütopyada kaybolan , doğasını yitirmiş bir sevgili
Sebebini bilmek daha çok acıtıyor, kapanmayan yaraları
Kelimeler yetmiyor,
Anlatamıyorsun...
Şaraba kesmiş Temmuz akşamında
İlkel tanrıların ruhunda yarattığı kansız savaşları
Sevginin ilkel kaygılardan rüzgarda savrulmasını.
Ey sevgili !
Karanlığa koşan sevgili!
Kolay sevdalardan medet bekleyen sevgili!
30 kelimelik adamdan aşk bekleyen sevgili!
Ben siyahın beyaza olan hasretiyim
Başka masallardan geldim başka dünyalardan
Kapında aç ve üşümüşken
Sen başka masallardaki
beni göremiyorsun.
Tohumlarım vardı içimde baharda çatlayacak
Ormana dönüşecek çöler
vardı içimde
Çöl kaldı hepsi Temmuz ayının esmeyen sam yeliyle
Kurak karanlıklar aldı seni benden
Yüreği çatlamış fikirler aldı
Beyazlar içinde karanlığa koşarken sen
Son umutlarımı yakıyorum gönlümün yanan ocağında
Sığmıyor düşünceler aklıma
Kara gecede bekliyorum karanlığa koşuşunu
Yinede gülmek çaresizliğimin maskesi oluyor
Gizlemek için yüreğimin matemini
İnsan ne kadar aşarsa sınırları
O maymunsu ilkellik hiç bırakmayacak yakamızı.
U.K
Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...
Yorum Bırakmak İster misiniz?