MİYOM NEDİR? TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Miyomları küçümsemeyin
tedavi için geç kalmayın
KADINLARIN EN SIK DOKTORA BAŞVURMA
NEDENLERİNDEN BİRİ OLAN MİYOMLAR GÜNÜMÜZDE
LAPAROSKOPİK YÖNTEMLER İLE KOLAYCA ALINABİLİYOR.
İHMAL EDİLEN MİYOMLAR İSE HEM HASTANIN DAHA
FAZLA SIKINTI ÇEKMESİNE NEDEN OLUYOR HEM DE AÇIK
AMELİYAT İHTİMALİNİ KAÇINILMAZ KILIYOR...
Rahim dokusundaki iyi huylu kas büyümelerine
miyom deniliyor. Her üç kadından birinde
görülen miyomların birtakım şikayetler doğurması
üzerine farklı tedavi yöntemleri gündeme geliyor.
Bu tedavilerin başında da hastaya kesin çözüm sunan
miyomların çıkarılması işlemi yani "miyomektomi" yer
alıyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve
Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karaya] çın ve Dr. Sarp Özcan,
miyom alma ameliyatlarında kullanılan laparoskopik cerrahi
yöntemini anlattılar.
TANI NASIL KONUYOR?
Miyomlarda tanı ultrason aracılığıyla konuluyor. Transvajinal ve transabdominal ultrason, tanı koymada yüzde 100’e yakın sonuç veren, güvenli yöntemler olarak biliniyor. Dr. Sarp Özcan, çok nadir olmakla birlikte özel durumlarda tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) tekniklerinden de faydalandıklarını anlatarak, “Miyomların özellikle damarlarla ve çevredeki diğer dokularla olan ilişkisini anlamamız gerekiyorsa, bu ileri tekniklere başvuruyoruz. Ama esas olarak tanı, ultrasonografiyle konuyor” diyor.
CERRAHİYE NASIL KARAR VERİLİYOR?
Miyomların tanısı konulduktan sonra cerrahiye gerek olup olmadığı belirleniyor. Cerrahi gerektiren durumlar için dört neden bulunuyor:
1- Hastanın yaşadığı şikayetler: Bunların başında düzensiz adet kanaması yer alıyor. Tıbbi ilaçlarla kontrol edilemeyen yoğun kanama mevcutsa cerrahi tercih ediliyor.
2- Miyomların oluştuğu yerler: Rahim içerisine doğru büyümüş miyomlar hem kanama yapmaları nedeniyle, hem de gebe kalmada sıkıntıları ortaya çıkartabildikleri için cerrahi yöntem ile tedavi ediliyor.
3- Miyomların büyüme hızı: Bir miyom senede 2-3 cm'den fazla büyüyorsa bu durum kansere dönüşüm endişesi yaratıyor ve miyomun alınmasına karar veriliyor.
4- Çok büyük yer işgal edenler: Miyom, pelvis leğen kemiğinin içinden daha yukarı çıkarsa, 10 haftalık gebelik ölçüsünden daha büyükse ve ağrı yapıyorsa bu tip miyomların da alınması gerekiyor. Bazen karnı kaplayan, 10-11 kilograma varan dev miyomlar oluşabiliyor. Bunlar da mutlaka cerrahi işlemle alınıyor.
ÜÇ ÇEŞİT MİYOM BULUNUYOR
Subseröz miyomlar: Miyom rahmin dışındaysa "subseröz" olarak tanımlanıyor. Bu tür miyomlar genellikle fark edilmiyor, Ancak boyutları çok büyük çapa ulaştığında ya da diğer hayati organlar olan bağırsaklara, mesaneye baskı yaptıklarında şikayete sebep oluyorsa anlaşılıyor ve cerrahi yolla alınıyorlar. Subseröz miyomlar, tüp ağızlarını da kapatabiliyor.
İntramural miyomlar: Kas tabakası içerisinde oluşuyorlar.
Submuköz miyomlar: Rahmin içine doğru gelişiyorlar.
DİPNOT
GEBELİKTE MİYOM TEDAVİSİ
Hastada miyom varsa, bunların sayısı veya boyutları gebe kalmasına engel olabiliyor. Eğer miyom, rahim içerisindeki dokuya bası yapıyorsa, gebe kalmakta problem yaşanabiliyor. Miyom varlığında gebe kalındığında da yine mîyomun sayısına, yerleşim yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak erken doğum, sezaryenle doğum yapma ihtimali veya doğum sonrası kanama riski artabiliyor. Miyomlar östrojene bağımlı olduğu için gebelik sırasında büyüyor ve bu bazen dejenerasyon denilen ağrıya sebep olabiliyor. Bu ağnnın erken doğum sancısından ayırt edilmesi gerekiyor. Gebelikte miyomlar sezaryen sırasında alınıyor. Bazen de kanama riski yaratabileceği için daha sonra tedavi edilmek üzere bırakılıyor.
Açık ve laparoskopik cerrahinin farkları neler?
• İki tür ameliyatta da genel anestezi yapılıyor. Açık cerrahi ve laparoskopi yöntemi ile yapılan ameliyatlar, miyomların adedine ve büyüklüğüne bağlı olarak ortalama bir-iki saat sürüyor.
• İki yöntemde de aynı işlem yapılıyor, aynı şekilde miyom çıkarılıyor, aynı şekilde kanama durduruluyor ve aynı şekilde dikilerek uterus eski haline getiriliyor. Ancak laparoskopik cerrahinin en önemli farkı kozmetik olarak daha avantajlı olması. Hastanın kamında belirgin bir iz kalmıyor. Daha az ağrı yaşıyor ve aynı gün taburcu ediliyor.
• Açık operasyonlarda hasta iki gün hastanede yatırılıyor.
• Laparoskopik cerrahinin birçok avantajı olsa da, miyomun çok büyük ve teknik olarak çıkarılmasının zor olduğu durumlarda açık cerrahi tercih ediliyor.
• Submuköz miyomlann yani rahim içinde büyümüş olanların histeroskopi denilen teknikle çıkarılması tercih ediliyor. Histeroskopide rahim ağzı genişletilerek içeri optik bir alet sokuluyor, birtakım kesici aletler yardımıyla miyom rahim ağzından dışarı alınarak temizleniyor. Kısa bir sürede gerçekleştirilen operasyon hasta konforu açısından da olumlu sonuçlar doğuruyor.
MİYOMLA BİRLİKTE RAHMİN ALINMASINDAN KAÇINILIYOR
Doç. Dr. Rana Karayalçın ve Dr. Sarp Özcan, miyom tedavisinde mümkün olduğunca üreme organlarını korumaktan yana olduklarını belirtiyor. Çünkü bir kadında üreme fonksiyonları bitse bile özellikle yumurtalıkların başka işlevleri yerine getirmesinin devam etmesi önem taşıyor. Ancak miyomlar çıkartıldıktan sonra oluşan kanamanın durdurulamaması durumunda, rahim içi dokuda aşırı gelişme, rahmin tamamında büyüme varsa, miyomektomi ameliyatı yapılamıyorsa veya kişi doğurganlık yaşını geçirmiş yani 45 yaşın üstündeyse o zaman rahmin alınması tercih ediliyor.
ALINMAYAN MİYOMLAR SORUNA YOL AÇIYOR MU?
Miyomlar alınmadığı takdirde hastanın organlarında bası yapabiliyor, boyutu çok büyüdüğü takdirde karın içerisinde ciddi bir hacim oluşturabiliyor. Bu da hayati önem taşıyan bağırsak fonksiyonlannı bozabiliyor. İdrar torbası üzerinde de bası oluşturacağından hasta sürekli ve sık sık tuvalete gitmek zorunda kalabiliyor, Bu durumda böbreklerde hasar dahi oluşabiliyor,
Laparoskopik cerrahi nasıl yapılıyor?
Laparoskopik ameliyatlarda göbek deliğinden açılan 1 cm'lik keşiden karın içerisindeki organları görmeye yarayan teleskop adı verilen bir alet yerleştiriliyor. Kamın sağ ve sol tarafında açılan 0,5 cm'lik iki kesiye yerleştirilen aletlerle miyomlar çıkarılıyor. Doç. Dr. Rana Karayalçın, açık cerrahide 10-15 cm'lik bir kesi yapılırken laparoskopik cerrahide açılan 0,5 cm'lik kesinin sonradan görülmeyecek kadar küçük olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Laparoskopik cerrahide ağrı kesicilere çok az ihtiyaç duyuyoruz. Hasta, hem ruhsal hem de fiziksel açıdan çok daha hızlı bir şekilde normal hayatına dönebiliyor."
KAYNAK: ACIBADEM HASTANELERİ DERGİSİ HAYAT 2013 SAYI:11 SAYFA: 84-85
DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK DİLEĞİYLE...
Yorum Bırakmak İster misiniz?