İKTİDARDAN ÇOK MUHALEFET ELEŞTİRİLİYOR BU NASIL BİR OLAY?

Bir ülkede iktidardan çok muhalefet eleştiriliyorsa bu işte sağlam bir yanlış vardır.

Açlığın sebebi inanç ile birlikte bilinçli yapılan toplumları
cahil bırakmaktır.

Muhalefet'in konuşmaları ve icraatlarına baktığınız da sürekli iktidarın yaptığı yanlışları ve bu yanlışların zararlarını bütün bir ülkeye ve dünyaya verildiği üzerineyken, muhalefeti eleştirenlerin tek dayanak noktası demagojiden başka bir şey değil. Örneklerden bir tanesi 

Karikatürde her şey net bir şekilde ortada yıllardır Ana Muhalefet partisine söylenen adında Halk var ama Halkın derdini bilmiyor Halk aç bu adamlar çağdaşlık, laiklik, demokrasiden bahsediyor deniliyor ve bu tarzdan daha beter eleştirilere daha doğrusu saldırılara uğruyor. Peki bir toplum çağdaş ve laik olduğunda Dini inançları ile kandırılamaz, çağdaşlığı sayesinde de modern üretim araçlarına sahip olabilir. Bu sayede de ülkelerinde olan ham madde zenginliği ile refah ve huzurlu bir gelişmiş topluma sahip olur. Ama sen bunu sadece bu şekilde alır ve muhalefete bu şekilde saldırmaya çalışırsan senin de kime neye hizmet ettiğin ortaya çıkar.

Grup toplantılarında, meclis konuşmalarında, haksızlığın olduğu her yerde yapılan yanlışların alınan kararların hatalı olduğunu ve Türkiye için zarar verdiğini dile getiren bu olaylara karşı çıkan yine ana muhalefet partisidir. Bugün ülke medyası özellikle büyük kitlelere ulaşabilen medya artık ya iktidarın elindedir ya da kendi rantına bakan iş adamlarının elinde bu yüzden ana muhalefetin yaptıklarını detayları ile öğrenmek istiyorsanız grup toplantılarına, meclis konuşmalarına ve milletvekillerinin neler yaptığına bakmanız gerekiyor. Bunları yaptıktan sonra hala kötüleme yapıyorsanız zaten ıslah olmazsınız demektir ve Allah ıslah etsin demekten başka bir seçenek kalmaz.

Bugüne kadar çamur atabildikleri tek yolsuzluk iftirası ana muhalefet partisinin genel başkanının zamanında yaptığı bir devlet kurumunda ki görevi başındayken yaptığı çalışmaları yolsuzluk olarak göstermekten öteye gitmeyen ama temcit pilavı gibi de ısıtılıp ısıtılıp insanların önüne servis edilmesi ayrı bir sorun. İktidarın her türlü pisliği ortada iken, her geçen gün daha fazlası ortaya çıkarken hala bir olayın peşinden gidilmesi ile muhalefetin yanlış yaptığı eleştirisine hak vermez. Demagojiden öteye gitmez. 

Ana muhalefete saldırmak demek iktidara sahip çıkmak demektir çünkü Ana Muhalefet tek başına modern ve güçlü bir Türkiye için her cephede savaşıyor. Türk Milliyetçiliği ile belli yere gelmiş parti bile 180 derece dönmüşken, Kürt milliyetçiliği yapan parti Terörle bağını koparamadığı için barış söylemleri havada kalmış ve yöneticileri teker teker tutuklanırken Ana Muhalefet partisine saldırmak ancak ve ancak iktidara yakın görünmek istemekten başka bir şey değildir.

Partilerin içinde ki milletvekillerine baktığınız zaman bile hangi partinin milletvekili milletini ayırmadan soymuş soğana çevirmiş hangisi milleti için tüm imkanları seferber etmiş, hangisi aman bana ne ya benim sorunum mu diyerek çalışmalarına devam ettiğini göreceksiniz. Bu bile ana muhalefet partisinin bu ülke ve insanları için neler yaptığını görmenize yetecektir.

Sonuç olarak yukarıda yazılan eleştiri geneli açıklamak üzere kullanılmış bir örnektir bunlardan daha beterini hem iktidara yakın kişiler hem de ana muhalefete oy veren insanlar tarafından da yapıldığını herkes biliyor fakat bilinmeyen şudur: Bu eleştirileri yapanlar ya kulaktan dolma ya da tamamen araştırmadan eleştiri yapanlardır. Görünen köy kılavuz istemez sözünü çok yanlış yorumlamışlardır görünen köy kılavuz istemez derken yol olarak ama unutmayan köy görünse bile kılavuz da ister rehber de çünkü gördüğünüz ve duyduğunuz her şey doğru değildir.

Her sesi gür çıkan haklı her sesi az çıkan da haksız değildir.