Header Ads


HULK BEŞİKTAŞ VE SERGEN TÜRK FUTBOLU ÜZERİNE BİR YAZI

 

   


Türk futbolu da aynı Türk siyaseti gibidir. Kahvede çayımızı yudumlarken ”ah ben fenerin başında olacağım ki” diye başlayan laf taktiksel yorumlarla devam eder gider.

 Evi idare edemeyen adamlar bir bardak çay ve sigara flörtü eşliğinde ülke kurtarırken. Yan masada da hayatında çim saha görmemiş adamlar hararetli bir şekilde kulüp kurtarılır.

   Süper lig dediğimiz ama aslında pek te süper olamayan ligimizde, büyük kulüpler dâhil torpille futbolcu oynatmıyor mu?

  Transfer politikaları genellikle popülist isimler üzerinde dönmüyor mu? Yaşlanmış umutsuz başarıya doymuş eski futbolcular için vergisiz bir huzur evidir ülkemiz. Son zamanlarını huzurlu geçirmek için gelirler beş senede beş kelime Türkçe öğrenemezler. Yer içer teşekkür eder giderler.

   Altyapıda rezillikler içinde boğuşan o yetenekli genç futbolcular sadece Falcao, Pepe, Özil transferiyle yüzlerce futbolcu üretebilecekken. Beş milyon Euro maaşla futbolcu getirmeyi başarı saymıyor muyuz?

  Türk futbolu Türk siyaseti gibidir. Kendine has bir futbol kültürü ve vizyonu yoktur. Kırk yıldır aynı adamlar ligde takım yönetir, takım çalıştırır, oynar, ekranda yorum yapar.

  En çok yanıldığımız konulardır futbol ve siyaset

  Spor birçok dünya ülkesinde bölgeseldir yani herkes kendi bölgesinin takımını tutar.

Hatta İngiltere bu konuda daha sistemlidir.

Örneğin önce Pazar belediyesini tutarsın

Sonra 2. Ligdeki Rizespor’u

Süper ligde de Trabzonspor’u

Amaç takımı izlemek maçına gitmekse eğer neden bin km ötede beni hayatta aralarına almayacak aristokratlar takımını tutayım.

Bir Ankaralı olarak üç büyükler gelse de bizi yense diye bekleyeyim

İzmir taraftarını bazı konularda tebrik ederim. Her ne kadar gereksiz holiganlık yasalarda genellikle taraftarlar sadece şehir takımlarını tutar üç büyüklere sempati beslemezler. Yani 2. Takım Beşiktaş denilmez

Beşiktaş demişken Beşiktaş’tan ziyade taraftarı tutulan bir gruptur çarşı. Son yıllardaki toplumsal olaylara hassasiyetlerinden dolayı.

Hulk Beşiktaş’a gelecek mi bilmem ama Sergen Yalçın ve aynı kuşağın yeni ve çağdaş teknik direktörleri Çağdaş Atan. Erol Bulut, Ömer Erdoğan, Okan Buruk Tamer Tuna vs. çağdaş futbolu daha iyi bilen sistemin içinden gelmiş isimler Türk futbolunu kurtaramasa bile köhne yapısını bir nebze değiştirebilirler.

   Ama asıl değişmesi gereken şeyler bizlerin taraftar algısı biz Rıdvan, ersin, altay, uğurcan oynuyorken sevinmeliyiz. Ve futbolu 90 dakika izleyip 900 dakika hayatımıza sokmamalıyız.

 Bu paralı patronlar, yağlı kalemşorlar, küfürbaz spor artıkları elbet gider. Geriye barış içinde maç izleyeceğimiz günler kalır

 

 

 

Hiç yorum yok

YORUM BIRAKMAK DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK İLE İÇ İÇEDİR. LÜTFEN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ PAYLAŞIN. YORUMLARINIZLA DAHA ÇOK PAYLAŞILALIM.

www.nerdenduydun.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.