BİR GARİP AŞK HİKAYESİ NEŞET ERTAŞ LEYLA ERTAŞ
Şairlerin aşkları olmasa ne kadar severdik şiirleri? Şairler
sevmese, ozanlar aşk için kahırlanmasa, yazarların gönlü sızlamasa; içinde aşk
olmayan hikâye, roman, şiir ne kadar yavandır. Her ne kadar ısrarla
aşk şiiri yazmayan Hasan Hüseyin KORKMAZGİL gibi sanatçılar olsa da işin özü
her zaman aşk tır
“Sen aşk şiiri yazamazsın Hasan Hüseyin
Çünkü aşk şiirden önce gelir sende
Oysa şiir önünde gitmelidir her şeyin”
Tabi ki sözler coğrafyayı temsil eder. Her
şair, her türkücü doğduğu coğrafyanın acılarını çaresizliğini dişine, etine, kemiğine kazınmıştır. Bozlak da bu kültür ve yokluk içinde yeşermiş bir yakarış
biçimidir. İç Anadolu’yu bilmeyen bozlağı anlayamaz. Ankara’nın ışıltılı
sokakları ışıklı yolları ya da yol kenarında gördüğümüz yeşil köyler değildir bozkır.
Ücra köyleridir Kırşehir’in, Kırıkkale’nin, Yozgat’ın. Yoksulluğun çaresizliğin
tam ortasıdır. Belki de bu yüzdendir ısrarla aşka tutunmak. Neşet Ertaş için
bozkırın tezenesi demiştir Yaşar Kemal. Çünkü Neşet bozkırın sesidir, avazıdır,
yalnızlığıdır. Almanya’da bile türkü yazsa bedeni Kırşehir’in Pırtıllar
köyündedir. Bu yüzden sevdiğine; tozlu Anadolu toprağı gibi bağlıdır.
Neşet Ertaş 1939 yılında Kırşehir’in Pırtıllar
köyünde dünyaya gelmiştir annesi Döne, babası ise bozlağın bir diğer temsilcisi
büyük ozan Muharrem Ertaş’tır
1959 yılında kendisiyle
birlikte aynı pavyonda çalışan Leyla’ya aşık olur. Babası muharrem Ertaş bu
evliliğe karşı çıkmıştır. Baba oğulun atışması tam aşık tadında gider baba
oğluna bu evlilik hakkındaki düşüncesini türküyle iletir:
“Temiz ruhlu, saf kalplisin,
şöhretsin
Hakkın vardır evlenmeye evladım
Mevla’m sana yapanları kahretsin
Aslı bozuk alma dedim evladım.”
Bu türküye çok
içerleyen neşet Ertaş cevabını yine türküyle vermiştir.
“Ulu
arıyorsan analar ulu
Sevmişiz biz onu olmuşuz kulu
Analar insandır biz insanoğlu
Aslı bozuk deme gel şu insana.”
Neşet, Leyla ile 1960’ta evlenir. Muharrem
Ertaş bunun üzerine oğluna şunu yazar:
“Küsmedim Neşedim kahrettim sana
Baban değil miydim sormadın bana
Olan olmuş yavrum ne deyim sana
Sen aklını yitirmişin evladım.”
(Aslında muharrem Ertaş leylayı
pavyonda çalıştığı için değil de abdal kültüründe bir gelin istediği için
istememiştir. Abdallar Bektaşi’dir ve kendi aralarında evlilik yapar.)
Neşet ve Leyla tam 9 yıl
evli kaldılar bu evlilikten 3 çocukları oldu. Döne Canan ve Hüseyin. Neşet
Ertaş askere gidip geldiğinde herşey bambaşkaydı. Çünkü Leylanın ailesi de bu
evliliğe karşıydı. Herşey bir anda bitiverdi. Bunun üzerine Neşet Ertaş’ı boş verilmiş,
alkole bırakılmış bir hayat bekliyordu.
Fakat bu dönemde içimize en çok işleyen
türkülerini bestelemiştir. Onun acısı bir nevi hepimizin acısı olmuştur. Evliliğin
bitmesi üzerine, cahildim dünyanın rengine kandım isimli türküyü bestelemiştir
sonrasında ise
-Yazımı kışa çevirdin.
-Evvelim sen oldun
ahirim sensin.
-Gönlüm hep seni arıyor.
-Vefasız Leyla
-Azdı yaralarım sar Leyla
Leyla
-Sevda gitmiyor serde amanın Leyla
-Bir Leyla misali mecnun olanlar
-gitme Leylam gitme yolumuz ırak
(Bu arada hepimiz Zahide’yi biliriz ama zahide kendi hikâyesi
değildir onu da başka bir yazıda yazalım.)
Bunların dışında da
türküleri olduğu söyleniyor Leyla için. Fakat üstat çocuklarının annesine bir
daha kavuşamamıştır. Bundan sonra hayatı kırgınlıkla ve yalnızlıkla geçmiştir. Uğruna
babasıyla bile yıllarca küs kalmıştır. Sonradan barışıp barışmadıklarını
bilmiyorum fakat vasiyeti gereği babasının mezarının ayakucuna gömülmüştür.
Leylasına mezarıma gelme
demiştir ama leyla 2012 yılında mezarının başındaydı
Niye çattın kaşlarını
Bilmiyom yar suçlarımı
Ölürsem ben saçlarını
Yolma gayrı, yolma leyli, leyli
Yolma leyli, leyli, yolma leyli, leyli
Yolma leyli, leyli yar
Ben yandım aşkın narına
Meyletmem dünya malına
Ölürsem ben mezarıma
Gelme gayrı, gelme leyli, leyli
Gelme leyli, leyli, gelme leyli, leyli
Gelme leyli, leyli yar
Bir garibim, düştüm
dile
Gerçeklerde olmaz hile
Zalımlar elinden bile
Alma beni, alma leyli, leyli
Büyük usta 2009 yılında UNESCO’nun yaşayan insan hazinesi envanterine
girmiştir
Yorum Bırakmak İster misiniz?