NEDEN FUTBOLA KÜSTÜM
TARAFTARLIKTAN İSTİFA EDİYORUM
Evet, bir anda böyle bir karar aldım. Taraftarların futbol dışına itildiği bir sistemden bahsediyoruz. Peki, Türk futbolunda işler normal mi? Önce bunu ele almak gerekiyor. Sıkıntı bu sezonla başlamıyor. 1996-1997 sezonuyla birlikte başlayan, şifreli yayın dönemi bu kararımda en etkili olan kısımdır. O günden beri kahve veya kafe köşelerinde maç izlemek zorunda kaldık. Elbette kaliteli bir lig izlemek için bu sıkıntılara katlanacaktık. Sonrasında ne oldu? Yani 440 milyon dolarlık ligimiz kalitelimi? Futbol kalitesi sıfır, hakemlerimiz kötü, takımlarımız Avrupa’da başarısız, milli takım bile bu sene,” eh işte” dedirtti. Biz yayıncı kuruluşa girdiği ihalenin hakkını verelim ama VAR sistemini bile oturtturamayan! Ya da oturtmak istemeyen! TFF ve MHK ortaklığında sinir krizleri geçirelim de. paramızla rezil mi olalım.
Kasımpaşa
BaşakşehirSiirtJetPa
İstanbulspor
Fatih Karagümrük
Erzurum
Büyükşehirbelediyeankara
Türkiye liginin efsane şehir takımları vardır. ve
taraftarlarıyla nam salmış takımlar.
Bursaspor
Eskişehirspor
Adana Demirspor
Samsunspor
Karşıyaka
Sakaryaspor
Kocaelispor
Mersindmanyurdu
Diyarbakırspor
şimdi neredeler? taraftarın büyük
bir kısmının çemberin dışında olduğu bir sistemden bahsediyoruz.
Taraftarlarla özdeşleşmiş futbolcular takımda kalamıyor. Taraftarın
isteği değil yöneticinin istediği futbolcu iyi olsa bile takımda tutulmuyor. sebebi malum sembol istemiyor yöneticiler. çünkü sembol biziz diyorlar.
Beşiktaşta: Ricardo Quaresma,
Pascal Nouma;
Fenerbahçe’de: Alex De Souza. Oğuz, Aykut,
Galatasaray: Didier Drogba , Felipe Melo
Futbolun içinde mafyalaşmış teknik adamlar, siyasal
ilişkiler, seyir zevki olmayan lig, teşvikler, primler, hakem hataları,
köşebaşı yorumcuları olduğu sürece futbolla yeniden barışabileceğimi sanmıyorum. kalanlara iyi seyirler diliyorum.
Yorum Bırakmak İster misiniz?