CARMINA BURANA(CODEX BURANUS, (BENEDIKTBEUREN ŞARKILARI)
CARMINA BURANA(CODEX BURANUS, (BENEDIKTBEUREN ŞARKILARI) |
Almanya’nın Bayern eyaletinde, Münih şehrinin güneyindeki
Benediktin manastırında bulunan el yazmaları üzerine bestelenmiştir. Bu yazmalar halen Bavyera Devlet kütüphanesinde muhafaza altındadır. Codex Buranus 1803’de Bavyera manastırlarının laikleştirilmesi üzerine Münih Saray kütüphanesinin zimmetine geçti. Eser, kütüphanenin taşınması esnasında Münihli kütüphaneci Johann Christoph Freitherr von Aretin tarafından keşfedildi ve kendisi bu toplu eseri ‘Genellikle Papa’nın tahtına saldıran, koşuk ve düzyazı mizah parçalarından oluşan Codex Buranus olarak nitelendirdi.
Benediktin manastırında bulunan el yazmaları üzerine bestelenmiştir. Bu yazmalar halen Bavyera Devlet kütüphanesinde muhafaza altındadır. Codex Buranus 1803’de Bavyera manastırlarının laikleştirilmesi üzerine Münih Saray kütüphanesinin zimmetine geçti. Eser, kütüphanenin taşınması esnasında Münihli kütüphaneci Johann Christoph Freitherr von Aretin tarafından keşfedildi ve kendisi bu toplu eseri ‘Genellikle Papa’nın tahtına saldıran, koşuk ve düzyazı mizah parçalarından oluşan Codex Buranus olarak nitelendirdi.
Bu metin, muhtemeldir ki 13. Yüzyıl goliardik repertuarın Latin seküler şiirlerinin en önemlilerini oluşturur. Eserdeki şiirlerin nerede ne zaman hangi şartlar altında, kimler tarafından yazıldığı hakkında bilim adamları somut bilgiler veremiyorlar. Bilim ve sanatın merkezini oluşturan Avrupa’nın gözde kentleri, Ceasar ve Cicero’nun kullanmış olduğu klasik Latince’den farklı olan; o dönemin yaygın ve esnek diliyle Ortaçağ Latincesiyle birbirleriyle kenetliydi. Eser genellikle bu ortak dil ile yazılmasına karşın, bazı şarkılarda Almanca kökenli dizelerle karşılaşıyoruz hatta bazılarında Alman şairlerin dizeleri de karşımıza çıkıyor. Gezgin şarkıcıların söylediği şarkılarla coşup dans eden ve iyi latince bilmeyen halktan insanların bu tür Almanca dörtlükleri kolaylarına geldiğinden bu dizeleri ekledikleri tahmin ediliyor. Almanca ve Latince dizeler yapı bakımından örtüştüklerinden özgün melodiye uyarlamakta da sorun çıkmıyordu. Saray Devlet kütüphanesinde çalışan bilgin ve kütüphaneci Johann Andreas Schmeller, eserin tamamına Benediktbeuren’den şarkılaranlamına gelen Carmina Burana adını verdi ve 1847 yılında ilk kez kitap haline getirerek geniş okuyucu kitlesine sundu.
Carmina Burana 13. Yüzyılın kültürel ve sosyal yaşamını yansıtır. Ritmik ve metrik yapıya sahip olan bu şarkılar, içerik bakımından bölümlere ayrılmaktadır.
İlk bölüm toplam 55 Ahlak öğretileri ve taşlama niteliğinde bölümlerden,
İkinci bölüm 56–186 Sevda Şarkılarından oluşurken;
Üçüncü bölümde 187–225 İçki ve Kumar şarkıları ile 226–228 din içerikli uzun diyaloglar da bulunmaktadır.
El yazmalarının derlenmesine kolaylık getirmek için saptanmış olan bu bölümlerde öbür bölümlerdeki motiflere göndermelerle sık sık karşılaştığımız gibi, saptanan bölümün konusu dışında kalan şarkıları da görürüz.
Yorum Bırakmak İster misiniz?