İNTERNETTE DOLAŞAN YALAN YANLIŞ BİLGİLER...

 Bu yazıyı yazma amacım aslın da internet üzerinden bizlere verilen yanlış bilgilerin ne kadar tehlikeli olduğuna dair olmasını isterken aşağıda okuyacağınız hale geldi.Kola'nın zararları ve faydalarını araştırırken karşıma çıkan sonuçlar,yazımın böyle bir şekil almasına sebep oldu. Öyle böyle olmayan  bir yanlışlar ve kandırmacalar silsilesi içerisinde hayatımızı bozarak devam ettiğimizi görmek bende bu duyguları uyandırdı.

Özgürlükçü bir eğitim ve öğretim veren bir kurumdan çıkan,çıkarken de kendi egosuna yenik düşmeyen,evrensel doğrularla hareket eden, yaptığı işlerle dünya toplumunun yaşam tarzını iyileştiren, kişiler benim gözümde bilim insanlardır.  Fakat ülkemizde ve dünyanın genelinde bu tarz bilim insanlarını genel eğitim ve öğretim sistemi içinde bulmak çok zor. bunun sebebi ise  gelişmiş ülkelerin diğer toplumların üzerine kurduğu baskıdandır. Gelişmekte olan ülkeleri kendilerine bağımlı olmalarını sağlamak için yaptıkları uygulamaların başında o ülkelerin eğitim ve öğretim sistemlerini dayatmacı bir sistem olarak sunmalarıdır. Bu dayatmacı sistemden çıkan bireylerin çoğunluğu malesef ne gördüyse onu yapacaklarından dolayı o ülkenin gelişiminde negatif güç olarak karşımıza çıkacaklar. İnsanlığın doğasında olan evrimleşme sürecini yavaşlatma faktörü olan bu sistem malesef gelişmekte olan ülkeri kıskaçları altına almıştır. 21. yy itibari ile bilgiye artık çok hızlı ve çabuk ulaşabildiğimizi düşündüğünüz de aslında dengelerin çok çabuk değişmesi gerektiği sonucuna varmak gerekir fakat uzun yıllar boyunca bu dayatmacı sistemi gelişmekte olan ülkelere uyguladıkları için artık kemikleşmiş bir yapı ortaya çıkmış ve yanlışlar doğru,doğrular yanlış olarak yerlerini almıştır. 

Bunun en önemli belirtisi ise bilginin çok hızlı paylaşılabildiği internet ortamında bile derinlere inmeyen gelişmekte olan ülkelerin toplumları,ramalarının çoğunda yanlış bilgilerin,mantık hatasının bol olduğu düşünceleri okumaya başlarlar ve sonra bunları doğruymuş gibi paylaşmaya,anlatmaya hatta yaşadıklarını bile söylemeye başlarlar. Onları esir alan tembellikleri ise yanlışları doğruların yerine kullanmaya başlamalarına neden olur. Bu sayede asıl evrensel doğruları içeren bilgileri alamadan yanlış fikirler yayılmaya başlar. Bu yüzdende aslında geri kalmış ülkeler kendilerini gelişmekte sanırlar,doğanın zaten bir evrimleşme süreci vardır kendi haline bile bıraksanız toplumlar gelişirler ama kendi hallerine bırakılmayan bu toplumlar gelişimlerini malesef çok yavaş bir şekilde dürdürmektedirler.

Bu yüzden gelişmekte olan aslında gelişmemiş ülkelerin toplumlarının yapması gereken araştırmayı bırakmamak, onları ayrımcılığa sürükleyecek tüm fikir ve hareketlerden uzak durmalarıdır. Bunun için ise akademik ortamlarına sahip çıkmalı ve onların toplum için neler yapmaları gerektiğini ortaya koymaladırlar. Kaygılarından,baskılardan,korkutmlardan dolayı sesiz kalmaları durumunda ise bu durumun daha sonra ki gelenleride etkileyeceğini bilmeleri gerekmektedir.

Dünya tarihi içinde gelişimi görenler,dünyanın mantığını çözecek olanlardır. Unutmayın ki öleceğini bile bile yaşayan varlık dünyamız da bizlerden başkası değiliz...

Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle