HAREKETE GEÇ AMA SADECE BUNUN İÇİN DEĞİL...
Niye böyle olur? Çünkü bize böyle öğretildi, hakkını aramak istiyorsan illaki sesin çıkacak, yeri geldimi yumruğun, silahın konuşacak, ortalığı yakacaksın ki hakkını alabilesin işte bu yüzden dünya halklarının bir kısmı hakkını ararken diğer kısmın hakkını gasp ediyor ve sonra da herkes için uygun olan haklar bu yüzden arada kaynayıp gidiyor.
Son günlerde yine internet ile ilgili yasaklama kararları alınacağına dair küresel bir haber yayılmaya başladı aslında daha önce yazdığım İnternete "SOPA" Amerikan Senatosundan... adlı yazımda da bahsetmiştim. Kısaca SOPA'nın ne olduğunu hatırlamak gerekirse
Sopa Yasası Onaylansaydı Neler Olurdu ?
Bu yasa tasarısı kongreye sunulduktan sonra onaylansa ve sonrasında kanunlaşsaydı Amerika Birleşik Devletleri hükümeti internet servis sağlayıcılara ticari marka yasaları ve telif hakları konusunda gerekli gördükleri ve hatta şüphelendikleri anda hizmet kesintisi yaptırma yetkisine sahip olacakdı. Yani, telif hakları ve marka yasaları konusunda şüpheli gördükleri alan adlarının DNS bilgilerinin bloklanmasından, sunucu temini yapan hosting firmalarının yayın kesintisi yapmasına kadar çeşitli yaptırımları uygulayabileceklerdi. Daha da ilerisi bu sitelerin reklam vermeleri de engellenecekdi. Yani SOPA tarafından cezalandırılan siteleriniz ile ilgili Google Adwords reklamı yayınlamanız bile engellenebilecekdi. Alıntı:http://www.marmaraweb.com/web-tasarim-blogu/242-sopa-yasasi-onaylansaydi-neler-olurdu.html
Daha sonra oluşan kamuoyu baskısı ile bu tasarı yasa süresiz olarak Amerikan Senatosunda bir daha görüşülmemek üzere askıya alında. Hak arama süreci internet üzerinden desteklerle yapıldı, binlerce site, milyonlarca insan destek verdi, isteklerini belirttiler, bağırmadan, çağırmadan, ağızlarını bantladılar, pankartlarını konuşturdular ve süresiz olarak böyle bir tasarının bir daha görüşülmemesini sağladılar.
Şimdi ise yeni bir hak arayışı başladı olayda şudur: Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) onlarca yıldır yürürlükte olan iletişim anlaşmasını yeniden müzakere etmek üzere tüm dünyadan düzenleyicileri bir araya getiriyor. Bunda ne var ki diyebilirsiniz ama işin birazcık boyutu farklı o farkta şurada yatmakta yukarıda yazdığım bozgunculuk mevzusu internet ortamı içinde geçerli ki bu ortam için çok daha fazla geçerli çünkü şu an insanların en rahat kendilerini ifade edebildikleri ortamdır sanal dünya bu dünya da herkes aklına gelen birşeyler yada birileri olabilir bu yüzdendir ki hükümetler bu sanal ortamdan korkmaktadırlar ve kontrolünü ellerinde tutmak istemektedirler. Gelişmiş toplumlar bilirler ki aklı başında iki insanın birbirlerine yaptıkları veya düşündükleri her konuda özgür ve serbesttirler. Bu hareket ve davranışlar üçüncü kişilerin rızası dışında ve onlara zarar vermediği sürecede bu özgürlüklerini kullanabilirler. Fakat bu düşünce tarzı egemenlik hırsı ile dolup taşan yönetici sınıflar için halkları kandırmanın en büyük silahıdır. Çünkü birbirlerinin rızası ile birbirlerine zarar verip bundan zevk alanlardan tutun(sado-mazo ilişkiler),pornografik davranışlarda bulunanlara kadar birçok aşırı uçları örnek göstererek ahlak koruyucuları olacaklardır. Malesef ki dünya toplumunda ki birçok insan da onlara hak verecektir. İşte Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU)'de bu ve benzeri olayları bahane ederek birkaç farklı konu daha ekleyerek internetin kontrolu hakkında kapalı kapılar ardında gizli kararlar alacaklar.
Özgür ve açık bir dünya, özgür ve açık İnternet ile mümkündür.
İnternet herkese güç verir; herkes internette konuşabilmeli, yaratıcı çalışmalar yapabilmeli, öğrenebilmeli ve paylaşabilmelidir. İnternet kimsenin kontrolü altında olmamalıdır; ne bir kuruluşun, ne bir bireyin, ne de bir devletin. İnternet, tüm dünyayı birbirine bağlar. Bugün iki milyardan fazla kişi (gezegenin yaklaşık üçte biri) İnternet'i kullanmaktadır.Alıntı: http://www.google.com/takeaction/whats-at-stake/index.html
İnternetin bu boyutunu görmeyip yukarıda saydıklarımla eş değer tutan bu zihniyet bu kapılar ardında yapacakları görüşmelerde sadece hükümetler temsil edilmektedir. Bunların arasında özgür ve açık İnternet'i desteklemeyen hükümetler de bulunmaktadır. Mühendisler, şirketler ve Web'i oluşturup kullanan kişilerin burada oy hakları yoktur.İnternet'in geleceği hakkında kararlar alınabilecek yer ITU olmamalıdır.ITU'da ayrıca bilgiler gizli tutulmaktadır. Müzakere konferansı ve öneriler gizlidir. Alıntı: http://www.google.com/takeaction/whats-at-stake/index.html
İşte bu yüzden harekete geçme zamanıdır. Google takeaction olarak dünya genelinde internet kullanıcılarının harekete geçmesi için böyle bir sayfa hazırlamış. Bizlerin sadece harekete geçmemizi sağlamak için...
Dünyanın her yerinde insanlar özgürlük için ayağa kalkıyor.
Dünyanın dört bir yanından kullanıcılar, uzmanlar ve kuruluşlar, ITU aracılığıyla İnternet'i düzenleyen hükümetlere karşı görüşlerini yüksek sesle gözler önüne serdi.
Özgür ve açık İnternet için desteğinizi gösterin.
"Özgür ve açık bir dünya, özgür ve açık İnternet ile mümkün olabilir. İnternet'in geleceğine karar verenler sadece hükümetler olmamalıdır. Dünyada İnternet'i kullanan milyarlarca kişinin ve onu oluşturup yaşamasını sağlayan uzmanların da işin içinde olması gerekir."
Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...
bilgi için teşekkürler.
YanıtlaSil