CERVANTES, SOKRATES'E KARŞI...

Şimdi sen eleştirini yaparken diyorsun ki devletin başına gelmiş bir insan nasıl olur da Cervantes ile Sokrates'i karıştırır. 

Böyle yöneticilik mi olur? diye haykırırken, başa gelmiş yönetici demokrasinin nimeti olan, halkın gücünü kullanıyor, çünkü onu seçen halk da Cervantes ile Sokrates'i ayırmayı önemsemiyor, onun ayırması gereken bugüne kadar hor görülmüşlük ile değerinin verilmesi, ya da en azından öyle yapılıyormuş gibi görünülmesi bile yeter. 

Halk, Cervantes'i bilmez ama Don Kişot'un neden değirmenlere saldırdığını bilir, onlar Sokrates'i yalın ayak dediğinde tanır çünkü neden yalın ayak olduğunu bilir. Bu yüzden onlar Cervantes'e Sokrates denilmesine ses çıkarmaz. Bilir ki kültür karnı tok adamın işidir, bilir ki sosyal güvencelerini tam almış halkların harcıdır. Kendisi zaten 800 liranın biraz üstünde ki asgari ücreti ile Sokrates'ten daha yalın ayak ondan daha bir derin filozoftur ama neylesin ki imkanları bellidir. Kültürü de sever ve bilir ama karnı doyarsa yoksa romanlar onlar için kalın, felsefe ise boş adam işidir.

Sen ise hala kendi halkına uzak, kendine uzak...

Kültürsüzlüğün sebebi belli iken...