Header Ads


CİHAN


   Gemi Karadenizin lacivert sularında hafif hafif salınıyordu. Yunuslar geminin etrafında oynaşıyor bize yoldaşlık ediyordu. Hava açık ve güneşliydi. Cengiz  her zamanki köşesine geçip beklemeye başladı. Cengiz Rize’nin bir köyünden gelmişti. Suratı şişmişte; gözleri patlayacak gibiydi, yüzü. Her zaman sinirli, saldırgan ve komikti. Gözleri çoğu zaman kıpkırmızıydı. Her an birine saldıracak gibi bakardı. Alt devrelerin çoğu Cengiz'den korkardı. En meşhur lafı “bi sigara ver la “ dır.  Özgür en yakın arkadaşıydı. Her gün buraya gelirler sigaralarını paylaşır birbirlerine dertlerini anlatırlardı. Gene her zamanki gibi sigarası yoktu. Cengiz otlakçılılığını bilen alt devreler onun olduğu zamanlar sigara köşesine gelmezlerdi. Gemide de kıçaltında ki bu bölümden başka sigara içilecek bir yer yoktu. Cengiz teskereci olduğu için kendisine karışan olmazdı. Saatlerce burada oturur gelenden geçenden bir dal sigara isterdi. Tam bir saattir buradaydı. Hiç gelen olmamıştı. Sigarasızlık başına vurmuş iyice sinirlenmeye başlamıştı. Özgür geminin ağır demir kapısını açtı etrafa bakındı. Cengiz'i görünce yüzünü bir gülümseme kapladı. Dışarı çıktı. Kapının yuvarlak büyük kilidini zorlukla çevirerek Cengiz'in yanına geldi. Özgür Kütahyalıydı. Fotoğrafçılıkla uğraşıyordu zayıf acık kumral bir yüzü, küçücük kafası, kıvırcık saçları vardı. Gözünün biri kayıktı. Bu şaşılık muzip mizacına çok yakışıyordu. Cengiz'in ensesine hafif bir tokat patlattı.
—Napiyon la hamsi balığı
— Ula senmisun itun eniği. Nereye kaldun
—Geldik işte oğlum alt devreden parloş çarptım
  Gömlek cebinden çıkardığı sigarasını filtre tarafından iki parmağıyla tutup burnuna götürüp boydan boya sürtüp, kokuyu içine çekti.
—Oh is gibi parloş.
—Yak ula içek
—Olmaz sana veremem
—Niye ula itun eniği
—Dün akşam sen bana tokat atınca sana çok kızdım.
—Eeee
—Allaha büyük yemin ettim bir daha sana sigara vermeyeceğim
—Ula it askerun yeminimu kabul olur.
—Niye olmasın asker Allahın kulu değimli.
—Ula cabuk tövbe et boz yemini.
—Etmem anam çok günah dediydi.
—Ula boz deyirum, Allah asker adama günah yazmaz.
—Bozmam, günah.
—Boz ula deyirum. Ben biliyim gunahı yok.
—Bozmam, günah.
    Cengiz Özgür'ü ikna edemeyeceğini anlayınca düşünmeye başladı. Kafasını kaşıyıp Özgür'e baktı. Özgür'ün aslında yemin ettiği filan yoktu. Cengiz'i kızdırmak onun en büyük eğlencesiydi. Sonunda dayak yiyeceğini bilse de her seferinde Cengiz'e küçük oyunlar oynardı.
Cengiz'in aklına basit bir fikir geldi.
La Özgür
Efendim Cengiz
Beni biliysun az buçuk hocalık vardır bende
Evet
Ben edilen yeminin tövbesini biliyrum
Sahimi
Tabi ki
Eee
Bak beni tekrar et
 Cengiz iki avucunu dua eder gibi yukarıya çevirdi gözlerini kapattı. Özgür de aynı sekilde ellerini kaldırıp gözlerini kapadı. Gülmemek için kendini zor tutuyordu.

—Allahum
—Allahım
—Ben bir hata eyledum
—Ben bir hata ettim
—Asker ocagunda küslük olmaz
—Asker ocağında küslük olmaz
—Asker ocağunda yemun olmaz
—Asker ocağında yemin olmaz
—Allahum ben ettim sen affet
—Allahım ben ettim sen affet
—Ben arkadaşum Cengiz'e
—Ben arkadaşım Cengiz'e
—Cigara vermemek içun ettuğum yemini
—Sigara vermemek için ettiğim yemini
—Geri alayrum, benu bağuşla
   Özgür cevap vermedi. Yüzünde ciddileşmeye çalışan muzip bir ifade vardı. Cengiz dirseğiyle Özgür'ü dürttü. Özgür’dan ses çıkmadı. Cengiz tek gözünü açıp Özgür’e baktı. Yüzündeki yarı tebessümü görünce sinirlendi. Son cümlesini bastıra bastıra tekrarladı.u
—Geri alayrum, benu bağuşla.
Cengiz iki gözünü birden açıp koskoca kırmızı gözlerle Özgür'e baktı. Özgür ellerini dua eder gibi açmış, gözlerini kapatmıştı. Ağzı da gülmemek için şekilden şekle giriyordu. İçinden sağlam bir tokat atmak geçti. Ama Özgür'ün cebinde mis gibi bir sigara duruyordu.
Ula niye etmeysun tövbe.
Cengiz sen beni kandırıyorsun.
Ha bunu nereden çıkardun.
Ben hasana danışsam o daha iyi bilir.
—Tamam, ula it. Yak bari bir fırt çekeyim öleceğum yoksa.
Olabilir, ama sadece bir fırt.
Tamam ula
  Özgür ayağa kalktı. İnce parmaklarıyla gömleğinin düğmesini açtı tek dal sigarasını cebinden çıkardı. Burnuna götürdü. Gözlerini kapatıp, kokladı. Sigarayı yaktı derin bir nefes çekti. Yüzünde kocaman bir tebessüm belirdi. İkinci sefer derin derin dumanı çekti. Cengiz sabırsız Özgür'e  bakıyordu. Özgür cihana bakıp;
—Bir fırt vereyim mi lan
—Ver ula it umsuruk oldum.
  Özgür sırıtarak elindeki sigarayı nişan alır gibi yapıp denize fırlattı. Cengiz yerinden fırladı
—Şimdu siçtum ağzına
Özgür kapıya doğru koştu ağır kapıyı açtı; kapatamadan Cengiz yetişti. İki kapı arasında basınç boşluğu vardı burada onları kimse görmezdi. Cengiz bağırdı
Ha şimdu ne poh yiyecğusun








    



Hiç yorum yok

YORUM BIRAKMAK DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK İLE İÇ İÇEDİR. LÜTFEN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ PAYLAŞIN. YORUMLARINIZLA DAHA ÇOK PAYLAŞILALIM.

www.nerdenduydun.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.