Erdoğan'ın Mülakat Vaadi Neden Tutulmadı? 2024 Kamu İşe Alımları Analizi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimleri öncesinde, 11 Nisan 2023’te AKP Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı’nda “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız” vaadi, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Ancak, bu vaadin hayata geçirilmemesi ve mülakat uygulamasının devam etmesi, çeşitli tartışmalara yol açtı. İşte bu durumun olası nedenleri ve mevcut duruma dair bir analiz:
İçeriğin Göze Çarpan Özellikleri:
1. Mülakat Vaadinin Kapsamı ve Belirsizliği
Erdoğan’ın vaadi, “görevin getirdiği zorunluluklar dışında” mülakatların kaldırılacağını ifade ediyordu. Bu ifade, hangi kurumlar veya pozisyonlar için mülakatların devam edeceği konusunda belirsizlik yaratmış olabilir. Örneğin, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) gibi bazı kurumlar, mülakatların öğretmen atamalarında “alan bilgisi” veya “güvenlik soruşturması” gibi gerekçelerle gerekli olduğunu savunuyor. MEB Bakanı Yusuf Tekin, 2023’te yaptığı açıklamalarda, mülakatların uygulanış biçiminin değiştirileceğini, ancak tamamen kaldırılmayacağını belirtti. Bu, vaadin kapsamının dar yorumlandığını veya bazı kurumlar için istisnaların geniş tutulduğunu gösteriyor.
2. Mülakatların Kaldırılmasına Yönelik Siyasi ve İdari Direnç
Mülakat sistemi, mevcut kamu işe alım süreçlerinde uzun süredir yerleşik bir uygulama. Bu sistem, bazı siyasi ve idari aktörler için kadrolaşma veya liyakat dışı atamalar için bir araç olarak görülebilir. 2024’te yapılan bir AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında, bir üyenin “mülakatlar nedeniyle gençlerde ‘AKP’li biri olmadan işe giremem’ algısı oluştuğu” eleştirisine Erdoğan’ın, “Mülakatların kaldırılacağını kim söyledi? Mülakat olmazsa devlette başka kişiler yuvalanır. Devletin bekası için işe alımlarda dikkat edilmeli” dediği iddia edildi. Bu, mülakatların kaldırılmasına karşı üst düzeyde bir direnç olduğunu ve sistemin “kontrol mekanizması” olarak görüldüğünü düşündürüyor.
Erdoğan’ın MKYK toplantısında dile getirildiği iddia edilen “Devletin bekası” ve “ihanet” gibi ifadeler, mülakatların, işe alınacak kişilerin ideolojik veya siyasi uygunluğunu değerlendirmek için bir araç olarak görüldüğünü ima ediyor. Özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra, kamu kurumlarında “güvenlik soruşturmaları” ve mülakatlar, FETÖ gibi yapıların sızmasını önlemek gerekçesiyle güçlendirilmişti. Bu durum, mülakatların kaldırılmasına yönelik isteksizliğin bir nedeni olabilir.
4. Mülakatın Kaldırılmasında Kurumsal Alışkanlıklar ve Uygulama Zorlukları
Mülakatların kaldırılması, kamu işe alım süreçlerinde köklü bir değişiklik gerektirir. Bu, hem mevzuat değişikliklerini hem de yeni bir atama sisteminin tasarlanmasını ve uygulanmasını içerir. Bazı kurumlar, mülakatların “en iyi adayı seçmek” için gerekli olduğunu savunurken, mevcut sistemin değiştirilmesi için yeterli irade veya hazırlık olmayabilir. Örneğin, MEB, 2024’te öğretmen atamalarında mülakatın son kez uygulanacağını, ancak 2025’ten itibaren KPSS yerine farklı bir sistem getirileceğini duyurdu. Bu, mülakat kaldırma vaadinin uygulanmasının ertelendiğini veya farklı bir forma evrildiğini gösteriyor.
5. Mülakatın Kaldırılması: Seçim Vaadi Olarak Popülizm
Mülakatların kaldırılması vaadi, gençler arasında yaygın olan “torpil” ve “adaletsizlik” algısını hedefleyen popülist bir söylem olarak değerlendirilebilir. Ancak, seçim sonrası bu vaadin öncelikler arasında yer almaması, siyasi stratejinin değiştiğini veya vaadin uygulanabilirliğinin göz ardı edildiğini düşündürüyor. Sosyal medya platformlarında, gençlerin bu konuda hayal kırıklığı yaşadığını ve vaadin “unutulduğunu” ifade eden paylaşımlar dikkat çekiyor.
2025 Türkiye’sinde Milletvekili Olmak, Trafik Kazaları ve Seçim Bilinci Üzerine
6. Mülakatın Kaldırılmasının Hukuki ve Toplumsal Tepkileri
Mülakat sistemine karşı açılan davalarda, mahkemelerin mülakatların “objektif kriterlere dayanmadığı” ve “hukuka aykırı” olduğu yönünde kararlar vermesi, sistemin sorunlu olduğunu teyit ediyor. Örneğin, 2024’te Adalet Bakanlığı çalışanlarının mülakatlarda elenmesine karşı açtığı davalarda mahkeme, yanıtların kayıt altına alınmaması ve düşük puanların gerekçesizliğini hukuka aykırı buldu. Ancak, bu kararlar mülakatların tamamen kaldırılmasına değil, uygulanış biçiminin düzeltilmesine yönelik adımlar atılmasına yol açtı.
Mülakatlarda Mevcut Durum
2025 itibarıyla, mülakatlar kamuda işe alımlarda hâlâ yaygın bir şekilde uygulanıyor. Özellikle öğretmen atamaları gibi alanlarda mülakatlar, KPSS puanının yanında belirleyici bir faktör olmaya devam ediyor. MEB, mülakatların “daha şeffaf” hale getirileceğini ve kamera kaydı gibi önlemler alınacağını belirtse de, bu değişiklikler gençlerin adaletsizlik algısını tam anlamıyla gidermiş değil. Erdoğan’ın son açıklamaları, mülakatların “çok sınırlı ve özel meslek gruplarında” gerekli olabileceğini ve konunun ilgili bakanlarla görüşüldüğünü gösteriyor. Ancak, vaadin tam anlamıyla hayata geçirilmesine dair somut bir yol haritası henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. Kamuda mülakatla işe alım: İktidarın mülakatı kaldırma vaadi gerçekleşti mi? - Teyit.org
Sonuç
Erdoğan’ın mülakatları kaldırma vaadinin hayata geçirilmemesinin ardında, siyasi direnç, güvenlik endişeleri, kurumsal alışkanlıklar ve vaadin kapsamındaki belirsizlikler gibi faktörler yatıyor. Ayrıca, seçim sonrası önceliklerin değişmesi ve idari zorluklar, bu vaadin uygulanmasını zorlaştırmış görünüyor. Gençler arasında oluşan hayal kırıklığı, sosyal Medya paylaşımlarında ve mahkeme kararlarında da açıkça görülüyor. Mülakatların tamamen kaldırılıp kaldırılmayacağı veya ne ölçüde reforme edileceği, önümüzdeki dönemde hükümetin atacağı adımlara bağlı olacak.
Yorum Bırakmak İster misiniz?