Header Ads


SOSYAL DENEYLER SERİSİ: ZIMBARDO DENEYİ KIRIK PENCERE/CAM METODU

İnsanlar Hangi Durumlar Karşısında Canavarlaşır?

Bir sandık ta çürük elma varsa yavaş yavaş tüm elmaları çürütür peki ya sandık çürükse her defasında bir elma tekrar çürür ve çürümeyi hızlandırır sonra siz tekrar çürük elmayı bulur çıkartırsınız diğer elmaları temizler tekrar sandığa koyarsınız ve çürük elma kalmadığını düşünerek denetimi bıraktığınız anda çürümeye sebep olan sandık bir bakmışsınız ki elmaların çoğunu çürütmüş.

Bu durumu çözmek için neler yapılabilir sorusuna en güzel cevap yapılan sosyal deneylerde gizlidir bu sosyal deneylerden bir tanesi olan Zimbardo deneyi ilginç sonuçlar ortaya çıkarmıştır.

Philip Zimbardo bu durumu ilginç bir sosyal deney ile kanıtlmaya çalışmış

Test 1969 yılında  düzenlenmiştir. Bu testte, Zimbardo plakası bulunmayan iki tane otomobili Bronx ve Kaliforniya Palo Alto'da bulunan mahallelere bıraktı. Bu iki lokasyonu seçmesinin sebebi aralarında ki gelir seviyesi ve sosyo kültürel farkın fazla olmasıdır.
Bronx'taki araba, "terk edildikten" birkaç dakika sonra "mahallede yaşayanlar" tarafından saldırıya uğrar. Çekirdek aile(baba, anne, oğul) tarafından ilk önce aracın radyatör ve aküsü çalınır. Olaylar gerçekleşirken Philip Zibmardo tarafından an be an kaydedilir. Bir gün içinde ise araç artık araçlıktan çıkmış hurda hale gelmişti. En sonunda da çocuklar için oyun alanına döner.


Peki bu süre içinde Palo Alto'daki aracın durumu nedir diye sorarsak? 


Palo Alto'da bulunan araç kimse tarafından bırakın zarar verilmeyi dokunulmamıştı bile. Devreye Zimbardo  giriyor ve aracın yanına  gelerek bir balyoz ile arabaya sağlam zarar veriyor . Çok zaman geçmeden bu parçalama ve zarar verme işlemine mahalledeki diğer insanlar da katılıyor. 



Bir kişinin yanlışı bir mahalleyi etkiliyor

Bu durumun oluşmasında ki en büyük etken olarak sahipsiz bir mülke eninde sonunda birileri zarar verir mantığını yerleştirseniz de asıl sıkıntı insanların genlerinde saklıdır ve bu genler sizin iyi bir eğitim, iş, kültür ve refah seviyenizde olmanıza bakmaz tek bakacağı denetim var mı yok mu bakın yasak değil denetim yaptığı davranışın yanlış olduğunu gösterebilecek bir denetim ve aynı zamanda da iyi bir şey yapıyorsa onuda ödüllendirecek bir denetim olması gerektiğidir. 

Yasakçı bir denetim mekanizması yerine yanlışa karşı güçlü, doğruya karşı ise ödüllendirici denetim çözüm olacaktır.


Sonuç olarak bozuk olan insanın ilkel benliğinin denetim ile durdurulabileceği ama denetim mekanizması yanlış ellere geçtiğinde ya da yok olduğunda insanı canavarlaştırmaktan alı koyacak bir durum olmayacaktır. Ne kadar iyi eğitim ve yaşam koşullarına sahip olsa da.

Buna benzer başka bir sosyal deney ile ilgili yazımız olan Cehaletten Doğan Cesaret: Dunning-Kruger Etkisi yazımızı okuyabilirsiniz.

Philip Zimbardo'nun 2008  yılında yaptığı 23 dakikalık bir konuşması var onun son dakikalarında bir alıntı ile bitirelim ayrıca  videosunu izleyebilirsiniz.

Kahramanlık kötülüğün panzehiridir, kahramanlık hayallerini destekler, özellikle çocuklarımızda, eğitim sistemimizde.  Çocuklarımızın kahramanların her gün gördükleri insanlar olduğunu kahramanlığın olağandışı olmadığını farketmesini istiyoruz. Durumların bazı şeyleri yaptırma gücü var ama— ana fikir şu, bazılarımızda düşmanca hayalleri tetikleyen, bizi kötülük yapmaya iten durumlar, başkaları için kahramanlık uyandırıcı olabilir. Aynı durum. Ya bu taraftasın ya öbür tarafta. Çoğu insan kötülüğe karşı eylemsizlikle suçludur, çünkü annemiz dedi ki "Karışma. Kendi işine bak." Demelisiniz ki "Anneciğim, insan olmak benim işim." 
 Kahramanlık psikolojisi — çocukları kahramanlık derslerinde nasıl yüreklendireceğimiz, bu konuda Matt Langdon ile çalışıyorum — onun bir kahramanlık çalıştayı var — bu kahramanlık imajını geliştirmek için, kendini adlandırma,
"Ben beklemedeki bir kahramanım" deme ve onlara beceriler kazandırma. kahraman olmak için normalden farklı olmalısınız, çünkü her zaman grup uyumluluğunun dışındasınız.
Kahramanlar olağan dışı sosyal eylemlerde bulunan olağan insanlardır. Eyleme geçerler.
Kahramanlığın iki anahtarı şu:
A: Başkaları pasif kalırken siz aktif olmak zorundasınız.
B: Ben-merkezci değil toplum-merkezci davranmak zorundasınız.
Bazılarınızın zaten bildiği bir hikaye ile bitirmek istiyorum, Wesley Autrey, New York metrosu kahramanı. 50 yaşında zenci bir inşaat işçisi. New York' ta bir metro istasyonunda bekliyor. Beyaz bir adam rayların üzerine düşüyor. Metro geliyor. Orada 75 kişi var. Ne oluyor biliyor musunuz? Donup kalıyorlar. Bu işe karışmamak için bir sebebi var. Adam zenci, öbürü beyaz, iki küçük çocuğu var. Onun yerine, çocuklarını bir yabancıya veriyor, raylara atlıyor, adamı rayların arasına yerleştiriyor, adamın üzerine yatıyor, metro üzerlerinden geçiyor. Wesley ve adam — 52 cm toplam yükseklik. Trenin altı 53 cm. Bir cm daha olsa kafasını uçurabilirdi. Dedi ki "Herkesin yapabileceği bir şey yaptım, Raylara atlamak çok büyük bir şey değil."
 Ahlakçı bir üslupla "Herkesin yapması gerekeni yaptım." Bir gün, yeni bir durumda kendinizi bulabilirsiniz.
Birinci yolu seçin, kötülüğü işleyen olursunuz. Kötü yani Arthur Andersen olursunuz. Aldatırsınız, zorbalığa izin verirsiniz.
İkinci yolu seçin, kötülüğe karşı pasif eylemsizlik suçlusu olursunuz.
Üçüncü yolu seçin, kahraman olursunuz.
Asıl soru şu, bu yolu seçmeye, sıradan kahramanları yüceltmeye, kahramanlık yapmak için doğru zamanın kollamaya hazır mıyız? Çünkü hayatınız boyunca yalnız bir kez olabilir, kaçırırsanız, her zaman hatırlarsınız, bir kahraman olabilirdim ama fırsatı kaçırdım. Önemli nokta düşünmek ve yapmak. Kötülük doğuran sistemlerin gücüne yurtta ve dünyada karşı duralım, olumluya odaklanalım. Kişilerin itibarına saygının, adaletin ve barışın savunucusu olalım, yöneticilerin maalesef bir şey yaptığı yok. 

https://www.ted.com/talks/philip_zimbardo_on_the_psychology_of_evil?language=tr#t-52024


Videonun sağ alt tarafından alt yazıyı ayarlayabilirsiniz.



Diğer sosyal deneyler ve bilimsel gelişmeler hakkındaki yazılarımızı okumak isterseniz Bilim ve Teknoloji ile ilgili yazılarımıza da göz atabilirsiniz.

Hiç yorum yok

YORUM BIRAKMAK DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK İLE İÇ İÇEDİR. LÜTFEN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ PAYLAŞIN. YORUMLARINIZLA DAHA ÇOK PAYLAŞILALIM.

www.nerdenduydun.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.