AĞRI ÇEŞİTLERİ NELERDİR(AĞRILARLA İLGİLİ BULUNMAZ BİR KAYNAK 9)
IX. Göğüsteki Ağrılar
Göğüs
ağrıları hastayı en çok tedirgin eden ağrılar arasındadır. Göğüs
ağrısından yakınan bir hastanın aklına ilk gelen etken kalbinde
bozukluktur. Halbuki göğüs ağrılarının yüzde 9O'ı kalbe bağlı olarak
ortaya çıkmaz. Kalple ilgili incelemeler de normal olarak saptanırsa
hastanın kuşkulanmasına gerek kalmaz.
Göğüs kaslarının romatizmal
hastalıklarından kaynaklanan göğüs ağrıları sık görülmektedir. Bunun
yanısıra trafik kazaları sırasında göğüs kafesine gelen darbeler göğüs
kaslarında hassas noktaların gelişmesine ve şiddetli ağrılara yol
açabilir.
Aynı şekilde bir darbe sonucu kırılan kaburgalar
kaynadıktan sonra bile çok şiddetli, nevralji adını verdiğimiz bıçak
saplanması, elektrik çarpması şeklinde ağrılara neden olabilir. Ağrı
şiddeti hastanın nefes almasını güçleştirecek kadar olabilir.
Batın
ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran kasın yani diafragmanın
iltihapları, akciğeri çevreleyen plevra adını verdiğimiz zarın
iltihapları yine göğüs ağrılarına yolaçabilir.Batında aşırı büyüyen
kitleler, gaz, yukarıya doğru baskı yaparak göğüs ağrısına neden
olabilir.Yemek borusunun çeşitli hastalıkları sırasında da göğüs
ağrıları görülebilir.Akciğerin iltihapları, zatürre ve tüberküloz
sırasında özellikle yan tarafa vuran göğüs ağrısı ortaya çıkmaktadır.
Bütün bunların yanısıra akciğer ve yemek borusu kanserleri özellikle
ilerlemiş dönemlerde çok şiddetli ağrılara yolaçabilir.
1. Kalp ve Dolaşım Sisteminden Kaynaklanan Ağrılar
Kalp
ve dolaşım sistemi bir bütün oluştururlar. Özellikle kalp damarları,
kol ve bacak damarları damar sertliği ve damar tıkanmalarının daha çok
görüldüğü bölgelerdir. Bu üç bölgede dolaşım sisteminin daha fazla
etkilenmesinin nedeni yardımcı damarların fazla olmayışıdır. Diğer
bölgelerde meydana gelen bozukluklar bölgeye giden diğer daÇok ileri
boyutlara varan şikayeti olan hastalarda by pass ameliyatı gerekebilir.
marlar
tarafından dengelenirler. Hasta belirgin bir rahatsızlık duymaz. Ancak
kalp, kol ve bacak damarlarında meydana gelen değişiklikler bu
damarların suladığı bölgelerde çok daha kısa süre içerisinde hissedilir.
Kalp
ve dolaşım sisteminin görevi vücuda kan pompalamaktır. Kanın görevi
dokulara oksijen ve diğer gerekli besinlerin verilmesi ve dokuda bu
besinler kullanıldıktan sonra artık zehir haline gelmiş artıkların
toplanması ve temizlenmesidir. Bir bölgeye yeterince kan gitmediği
takdirde bölge hem beslenemez hem de zehirli artıklar orada kalarak o
dokuda tahribata yol açarlar. Kanla beslenememeye bağlı olarak ortaya
çıkan oksijensizlik ve tahribat ağrı şeklinde başgösterir.
Kan,
atardamar adı verilen borucuklarla vücuda taşınır. Bu damarlar üç
tabakadan meydana gelir. En içteki ince tabaka kan ile temas eden
tabakadır. Kanın içinde bulunan alyuvarlar, akyuvarlar ve trombositler
bu tabaka ile temas halindedir. Normal, sağlıklı insanda bu elemanlar
damarın iç yüzüne yapışmazlar. Yapışmayı engelleyici çeşitli
mekanizmalar sürekli olarak hareket halindedir. Buna karşın bir çok
nedene bağlı olarak damar yüzeyine yapışma ve birikme başlayabilir. Bu
birikime pıhtı adı verilir. Bu pıhtılar yavaş yavaş damar yüzeyini
kaplayarak damar cidarının kalınlaşmasına yol açarlar. Böylelikle damar
eski esnekliğini yitirir. Damar sertliği dediğimiz durum ortaya çıkar.»
Damar sertliği daha da gelişerek damarların tümüyle tıkanmasına neden
olabilir. Bir çok etken damar sertliğinden sorumlu tutulmuştur. Aşırı
yağlı yiyecekler, sigara, aşırı stres gibi faktörlere bağlı olarak kan
kimyası yeterince dü-zelememekte ve bu maddeler damar cidarında
birikerek tıkanmaya yol açmaktadır.
2. Kalpte Ağrı Nasıl Gelişir? - Diğer
organlar gibi kalbin de kendi damarları (koroner damarlar) vardır ve
bu damarlardan gelen kanla beslenir. Bu damarlarda meydana gelen
değişiklikler iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi kalbe giden
damarlarda damar sertliği ve daralmanın yavaş yavaş gelişmesidir. Buna
bağlı olarak kalp gittikçe daha az kan almaya başlar. Hasta dinlenme
halinde iken fazla rahatsızlık çekmez. Yürüdüğü zaman ağrısı artar. Buna
anji-na pektoris ya da vitrin hastalığı adı verilir. Diğeri ise kalbe
giden damarların ani olarak tıkanmasıdır. Kalp krizi ya da miyokard
infarktüsü dediğimiz durumdur. Ani olarak gelişen bu olay hastanın
yaşamını yitirmesine bile yol açabilir.
3. Anjina Pektoris ya da Vitrin Hastalığı Nedir? -
Anjina Latince boğulma anlamındadır. Yani kalbe giden damarların artık
kalbi yeterince besleyememesine bağlı olarak kalbin oksijensiz
kalmasıdır. Erkeklerde 30 yaşından sonra, kadınlarda daha seyrek ve daha
geç olarak ortaya çıkar. Şişmanlık, şeker hastalığı, aşırı sigara
kullanma ve kalıtsal özellikler bu hastalıktan sorumlu tutulmaktadır. Bu
nedenlere bağlı olarak kalbe giden damarlarda çeşitli maddelerin
birikmesi sonucu damarlar zamanla daralır. Kalbe yeterince kan gidemez
hale gelir. Kalbe kan gidememesi kalbin yeterince kanı vücudun diğer
bölgelere pompalayamaması ve diğer bölgeleri de oksijensiz bırakması ile
sonuçlanır.
Hasta istirahat halinde iken durumundan yakınmaz.
Ancak fazladan bir iş yaptığında, yürüdüğünde, merdiven çıktığında
kalbin kapasitesi yetersiz hale gelmektedir. Kalp kasında oksijensizliğe
bağlı olarak biriken atık maddeler yine kan tarafından temizlenir.
Kalbin görevini yeterince yerine getirememesi nedeniyle bu maddeler
birikirler. Bu birikim ağrı olarak ortaya çıkar. Anjina ağrısı çok
şiddetli, boğulma hissine benzer bir ağrıdır. Göğsün tam ortasında
hissedilir. Hasta dinlendiğinde geçer. Bu tip hastalar ağrılarını belli
etmemek için vitrine bakar gibi yaparak yolda dinlendiklerinde vitrin
hastalığı adı da verilmektedir. Ağrı sol kola, sırta, omuz ve boyuna ve
çeneye vurabilir. Bazı hastalarda sağ omuza da vurabilir. Anjinanm
önlenmesinde önce hastanın kendini koruması gelir. Çeşitli damar
genişletici ilaçlar ile geçici sürelerle rahatlama sağlanabilir.
4. Miyokard İnfarktüsüne Bağlı Ağrılar Nasıl Gelişir? -Miyokard
infarktüsü kalbi besleyen damarlarda ani olarak tıkanmaya bağlı olarak
gelişir. Kalp özellikle sağ ve sol ko-roner damarlar ve bunların
dalları tarafından beslenir. Her bir dalın daha alt dalcıkları vardır.
Eğer dalcıklardan birisi tıkanırsa olay fazla büyümeden önlenir. Büyük
damarların birisi tıkanmışsa hastanın yaşamını tehlikeye sokacak
olaylar gelişir.
Kalbin bir bölgesine kan gidememesi kalp kasının
beslenmemesine ve bir bölgenin tahrip olmasına yol açar. Bu bölgeye
infarkt bölgesi adı verilir.
Kalp kasının bir bölgesinin tahrip
olması kalbin pompa görevini yerine getirmesini kısıtlar ya da tümüyle
engeller. Tümüyle engellediği takdirde hasta vefat eder. Özellikle orta
ve ileri yaşlardaki erkeklerde görülmektedir. Aşırı yorgunluk, stres,
gerilim, aşırı sigara kullanma gibi etkenler sorumlu tutulmaktadır. Ağrı
kolaylıkla tanınabilecek kadar şiddetlidir. Batıcı ve sıkıştırıcı
tarzdadır. Sol kol, boyun ve çeneye yayılır. Ağrının yanısıra bulantı,
kusma, soğuk terleme, gittikçe artan bir tedirginlik, başdönmesi ortaya
çıkabilir. Önlem alınmadığı takdirde hastanın durumu saat saat
kötüleşir. Miyokard infarktüsü başlar başlamaz önce ağrının derhal
dindirilmesi gerekir. Aksi takdirde ağrıya bağlı olarak vücutta meydana
gelecek değişiklikler hastanın durumunun daha da kötüleşmesine yol
açacaktır.
Tıkanan damarın suladığı bölgeler büyükse ani kalp yetmezliği ve şok gelişerek ölüme yol açabilir.
Miyokard infarktüsünün iyileşmesi aylarca sürer. Hastanın bu dönem içerisinde çok dikkat etmesi gerekir.
5. Kalbe Bağlı Ağrılardan Kaçınmak İçin Neler Yapılması Gerekir? - Koruyucu
önlemlerin alınması kalp krizi ve anji-na pektorisin önlenmesi için
önemlidir.Hasta şişmansa kilo vermesi ve belirli bir kiloda sabit
kalması gereklidir. Teieyağ, yağlı yiyecekler, peynir, süt, krema,
kırmızı et gibi yiyeceklerin yanısıra yumurta, karaciğer, dondurma gibi
yüksek kolesterol içeren yiyeceklerden kaçınılması gerekir.Bunların
yerine taze sebze, meyve, fasulye gibi yiyecekleri tercih etmek
gerekir.Hekime danışarak bazı günlük egzersizleri düzenli olarak yapmak
gerekir. Kalp hastasının kendini tamamen kısıtlaması dolaşım sistemi
üzerinde ters etki yapacaktır. Ancak bu egzersizler hastayı yoracak
düzeye ulaşmamalıdır.Hastanın içiyorsa sigarayı kesinkes bırakması
gerekir.Hasta stresli bir yaşam içinde ise, üzerinde gerektiğinden
fazla sorumluluk varsa, en azından bir süre için ara vermek
zorundadır.Miyokard infarktüsünün birinci sefer iyileşmesi bir daha
olmayacağı anlamına gelmez. Hastanın birinci krizi bir uyarı olarak
kabul edip yaşamını ona göre düzenlemesi gerekir.[goinger]
6. Damar Tıkanmalarına Bağlı Ağrılar - Kalbin
dışında dolaşım sisteminde diğer damarların tıkanıklıklarında ilk
belirtilerden birisi yine ağrıdır. Damar tıkanıklığına bağlı ağrılar
hastanın hekime başvurmasında uyarıcı bir rol oynarlar.Damarlar,
atardamarlar yani dokuya kanı götüren damarlar ve toplardamarlar yani
pis kanı dokudan alıp temizlenmek üzere akciğerlere taşıyan damarlar
olarak ikiye ayrılır. Atardamarların tıkanmalarında ani olarak ağrı
başlar. Ağrı çok şiddetlidir. Tıkanma ile birlikte tıkanan kısmın alt
tarafında morarma, renk değişikliği, şişme başlar. Müdahale edilmediği
takdirde hastanın bacağı gangrene gider. Damar sertliğine bağlı olarak
yavaş yavaş tıkanıklık gelişebilir. Böyle hastalarda yürüyünce* artan,
istirahatle azalan bir ağrı vardır. 40 yaşın üzerinde özellikle sigara
içenlerde ve erkeklerde sık görülür.
Hipertansiyonlu ve şekerli
hastalarda damar sertliği çok daha kolay geliştiği için özellikle böyle
hastaların sigara içmemesinde yarar vardır.Toplardamar tıkanmaları ise
erken dönemde hafif ağrı ve ateşe neden olur. Ağrı zamanla şiddetlenir.
Hareketle arttığı için bacağı hareket ettirmek güçleşir. Tıkanma ile
birlikte bacak şişer. Kan dolaşımı azalır. Bu durum ağrının daha da
şiddetlenmesine neden olur.
Atardamar tıkanmalarında cerrahi
girişimle pıhtının çıkarılması düşünülebilir. Toplardamar tıkanmalarında
ise hastanın bacağını yukarıya kaldırarak dinlenmesi, alkol ve ılık
pansuman gereklidir.
Sigara dumanında bulunan nikotinin damar
cidarını tahrip edici etkisi vardır. Uzun yıllar çok miktarda sigara
içenlerde özellikle kol ve bacak damarlarında belirgin harabiyet
belirir. Ağrı en Önemli bulgulardan birisidir. Hastalar özellikle uzun
süre yürüdükleri zaman bacakta ağrı görülür. Hasta dinlenme gereksinimi
duyar. Ağrı en çok ayak tabanı ve baldırı tutar.İlerleyen dönemlerde el
ve ayak parmak uçlarında karıncalanma, uyuşukluk hissi gelişir.
Sigaranın bırakılması ile hastanın şikayetlerinde belirgin gerileme
olur. Sigaraya devam edildiği takdirde kol ve bacağın gangreni ve
kesilmesine dek varan değişiklikler ortaya çıkar.
Yorum Bırakmak İster misiniz?