Bir rüyanın sonu: Köy Enstitüleri Neden Açıldı? Niçin Kapatıldı?
Köy enstitüleri Anadolu için bir rüyaydı. Her güzel rüya gibi erken bitti çabuk uyandık, gecenin kör karanlığında.
Cumhuriyet ilk yıllarından itibaren ekonomik ve soysal gelişmişlik için ülkenin en ince damarları olan köylere ulaşmak istiyordu. Sadece merkezden yapılacak kalkınmayla ülkenin aydınlanamayacağı biliniyordu. O dönem kentli nüfus oranı düşüktü. Köylere tarım ve sağlık uygulamaları için devlet görevlisi ihtiyacı vardı. İmkanlar kısıtlıydı. Fakat Türk insanı cefakardı.
Köy Enstitüleri Neden Kapandı? Köy Enstitülerinin kuruluş amacı neydi? Köy Enstitülerini kim kapattı?
Köy Enstitüleri |
Tavsiye yazı : BİRKAÇ KISA MEVLANA HİKAYELERİ
Bilinçli köylü üretim demekti. Ama asıl amaç sadece üretim değil; kendini bilen sanatın, bilimin, kültürün, felsefenin farkında tepeden tırnağa bir cumhuriyet nesli yaratmaktı. Basit tarım ve hayvancılıktan başka geçimi olmayan, dünyadan bihaber Anadolu insanı için medeniyet ve ışık demekti bu enstitüler. Sıradan bir köylüden kitap okuyan, müzik aleti çalan, çağdaş tarım teknikleri öğrenen, kendi ahşabını oyan. Kendi pantolonunu diken her konuda kendine yetebilen birey demekti enstitü.
Bu günlerde çağdaş batı toplumlarının uygulamaya başladığı bir sistemdi bu yerinde ve uygulamalı eğitim. Sistemin fikri bizim genç cumhuriyetimize aitti.
İlk olarak 1936 yılında askerliğini onbaşı ve çavuş rütbesiyle yapan seksen dört erbaşla projeye başlandı. Başarılı olunca; daha kapsamlı bir projeyle daha eğitimli neferler yetiştirerek devam etti. Bina yapımından, demirciliğe, marangozluğa, çiftçilikten, modern hayvancılığa kadar her şeyi uygulamalı öğreniliyordu.
İş zordu 2. Dünya savaşı yılları, yeni kurulmuş bir devlet ve maddi imkansızlıklar. Fakat yürekle yapılan hiçbir işte imkansızlık yokluk olamazdı. Köy Enstitülerinin ilk mezunlar ellerinde kendi yaptıkları tahta valiz içlerinde belli başlı iş aletleriyle, Anadolu’ya ışık gibi gibi yayıldılar. Köy Enstitü mezunları ellerinde tren biletleri yeni bir hayat ve çokça umutla doluydular. Bu öyle bir projeydi, sevgi akıl ve vatanseverlik doluydu. Çakma müteahhitlerle, siyasi çıkarlarla yapılan bir iş değildi. Her nefer kendi okulunu elleriyle yaptı. Köylüde ortak edildi projeye. Devletten küçük yardımlar alınarak alın teri ile yapıldı her şey. Her okul kendi neslini yetiştirdi. Köyün doktoru da oldular; işçisi de. Yeni zirai teknikleri öğrendikçe verim artıyor çeşitlilik çoğalıyordu. Sadece ekonomik değil kültürel kalkınmada gerçekleşiyordu. Düne kadar okuma bilmeyen yoksul köy çocukları mandolinle tanışıyor, dünya klasikleri okuyordu.
Tavsiye yazı : Rafadan Tayfa: Y Kuşağının Çocukluk Anıları
Köy Enstitülerinde okutulan derslerin %50’si kültür, %25’i tarım, %25’i de teknik dersleriydi.
Tavsiye yazı : Rafadan Tayfa: Y Kuşağının Çocukluk Anıları
Hasan Ali Yücel |
Dönemin büyük sanatçıları, bilim adamları, enstitüyü ziyaret edip dersler verecekti.
İsmet İnönü bir ziyaretinde, enstitüye piyano çalmak için gelen küçük İdil Biret’in parmaklarını öper
Tavsiye yazı : İdil Biret Hakkında
Hasanoğlan köy enstitüsünün Amacı müfettiş ve öğretim üyesi yetiştirmekti
Tavsiye yazı : İdil Biret Hakkında
Hasanoğlan köy muhtarının bir anısını paylaşayım, enstitünün ilk kurulduğu günü anlatıyor.
Yıl 1941 Nisan ortaları bir çocuk arkasında köyün bekçisi Seyit bağırarak geliyorlar Muhtar Emmi Muhtar Emmi Bir kamyon dolusu bebe geldi köye gel hele bak Hasanoğlan köyünün muhtarı Ahmet Çakır Pencereden bakıyor bir değil birkaç kamyon dolusu bebe var etrafta inip öğreniyor kimmiş bunlar Kepirtepe'nin (Kepirtepe Köy Enstitüsü, Türkiye genelinde açılan 21 enstitüden biridir.)bebeleri niye gelmişler?
Muhtar bir kısmını camide bir kısmında çadırlarda yatırıyorlar sabah oluyor.
Bütün köylü işini gücünü bırakmış soruyor:
Bu bebeler niye geldi?Allah'ını seversen
Ertesi gün Kepirtepe nin bebeleri kolları paçaları sıvadılar ve Hasanoğlan köy Enstitüsü'nün ilk temellerini attılar Buna da en çok içerleyen köydeki yaşlı başlı İnşaat ustaları oldu Ustalar O bebelerin baklavası yenmez göreceksiniz yaptıkları nasıl yıkılacak diyip duruyorlardı.
Muhtar Çakır o günlerin 21 yıl öncesinin bir şöyle anlatır Ne yalan söyleyeyim bebelerde pek bir küçük geldi KepirTepe'nin bebeleri mi böyle küçük olur yoksam küçüklerimi denk geldi bize bilemiyorum
Yıl 1941 Nisan ortaları bir çocuk arkasında köyün bekçisi Seyit bağırarak geliyorlar Muhtar Emmi Muhtar Emmi Bir kamyon dolusu bebe geldi köye gel hele bak Hasanoğlan köyünün muhtarı Ahmet Çakır Pencereden bakıyor bir değil birkaç kamyon dolusu bebe var etrafta inip öğreniyor kimmiş bunlar Kepirtepe'nin (Kepirtepe Köy Enstitüsü, Türkiye genelinde açılan 21 enstitüden biridir.)bebeleri niye gelmişler?
Kepirtepe Köy Enstitüsünden mezun olan kızlı erkekli öğrenciler Hasanoğlan Köyünde |
O küçüçük bebeler çok güzel işleri çok zor koşullar altında yaptılar.
Bu bebeler fabrika yapacaklarmış Baksanıza kazmaları kürekleri var malzemeleri var görenler gülmemek için kasıklarını tutuyor öğrenciler aç Muhtar akıllı Açıkgöz bazlama toplatıyor köyden bebeler bizim konuğumuzdur diyor.Muhtar bir kısmını camide bir kısmında çadırlarda yatırıyorlar sabah oluyor.
Bütün köylü işini gücünü bırakmış soruyor:
Bu bebeler niye geldi?Allah'ını seversen
Ertesi gün Kepirtepe nin bebeleri kolları paçaları sıvadılar ve Hasanoğlan köy Enstitüsü'nün ilk temellerini attılar Buna da en çok içerleyen köydeki yaşlı başlı İnşaat ustaları oldu Ustalar O bebelerin baklavası yenmez göreceksiniz yaptıkları nasıl yıkılacak diyip duruyorlardı.
Muhtar Çakır o günlerin 21 yıl öncesinin bir şöyle anlatır Ne yalan söyleyeyim bebelerde pek bir küçük geldi KepirTepe'nin bebeleri mi böyle küçük olur yoksam küçüklerimi denk geldi bize bilemiyorum
Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü |
Asıl sorun ne oldu da köy enstitüleri kapandı.
Köy enstitüleri 1951-1954 yıllarında menderes döneminde komünist yuvası olduğu bahanesiyle kapatıldı. Ama asıl neden politik baskılar yüzünden 1946 yılında İsmet İnönü’nün projeye sırt çevirmesiydi. Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel'in 1946'da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına değin devam etmiştir. Hasan Ali Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır.[8] Kapatıldığı 1954 yılına kadar Köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti.[9] Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir.
Kızlı erkekli karma eğitim için Anadolu henüz hazır değildi. Dedikodular ve komünizm propagandası yapıldığı iddiaları CHP’yi köşeye sıkıştırıyordu. Ve CHP içinde ki en büyük bölünme sürecini tetikleyen bu olay oldu. Adnan Menderes ve arkadaşları CHP’den istifa ederek Demokrat Partiyi kurdu. Asıl olayın ince detayı Demokrat Parti kurucuları içinde toprak ağaları vardı. (başta Adnan Menderes) Toprak reformuna karşıydılar ve tabi ki köy enstitülerine de. Köy enstitülerinde komünizm yanlısı gruplar vardı elbet. Fakat milliyetçiler ve siyaset yapmayanlarda vardı. Nitekim bir rüya böylece bitti.
Doksanlı yılların sonu iki binli yılların başı çok köy enstitüsü mezunu amcayla tanıştım. Hepsi iyi giyimli, kültürlü, iyi Türkçe konuşan koca çınarlardı. Kadın mezun toplamı 1308 olduğu için hiç kadın mezuna denk gelemedik. Ama yazar Talip Apaydınla aynı masada çay içip sohbet etme imkânı bulan şanslı bir gençtim.
köy enstitüleriyle ilgili ne zaman bir yazı okusam hüzünlenirim.
YanıtlaSilİlk defa okudum üzücüymüş gerçekten
YanıtlaSilBir ülkenin gelişmesini istiyorsanız bilimi öğretmek ve uygulatmak gerekir. tam tersi ise neden köy enstitüleri kapandının cevabında saklıdır.
YanıtlaSilEğitimin amacı yavrularımızın Tanrı vergisi zekâlarını Jet Fâdıl ve İ.Melih'in ‘kıvrak zekâları’ yönünde geliştirmek olmalıdır. Eğer biraz da ‘birikim’ lâzımsa, Sn.Mehmet BARLAS'taki birikim esas alınmalıdır. Çok derin bir birikimdir bu.
YanıtlaSil