Header Ads


Bütün insanlar ,eşittir


 "BÜTÜN İNSANLAR ÖZGÜR, ONUR VE HAKLAR BAKIMINDAN EŞİT DOĞAR." İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ, İNSANI İNSANA KARŞI KORUYAN MADDELERİNE BÖYLE BAŞLIYOR. BEYANNAMENİN KABUL EDİLDİĞİ 10 ARALIKTA İNSAN HAKLARI HAFTASI BAŞLIYOR.


İnsanlık savaşın akıl dışı, çirkin yüzüyle belki de en çok, 1945'te, dünyanın büyük bölümünü içine alıp altüst eden İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde karşılaştı. Toplama kamplarında ortaya çıkan tüyler ürpertici uygulamalar, tüm ülkelerin uymakla yükümlü olduğu evrensel bir kurallar dizgesine olan ihtiyacı ortaya çıkardı. Aslında 'insan hakları' kavramının tarihi çok daha eskiye dayanıyor 1215 yılında İngiltere kralına kabul
ettirilen Magna Carta, insan haklarına ilişkin ilk belge olarak kabul ediliyor 1776 Amerikan Bağımsızlık Bildirisi ve 1789 Fransız Devrimi'nden sonra yayınlanan İnsan Hakları Bildirisi, bu konuda 'milat' sayılan ve örnek alınan iki önemli belge olarak biliniyor Ancak bu belgeler, her ne kadar dünyayı etkileyen hareketlerin sonucu olsa da tüm ülkeleri bağlayan bir hukuksal yapıya sahip değil. Bu nedenle, 1945'ten sonra, insan hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması konusunda, imza koyan bütün ülkeleri sorumlu kılan, uluslararası hukuk anlamında bağlayıcı olan bir belge ihtiyacı ortaya çıktı ve bu kurumsal yapıyla savaşların da önlenebileceği düşüncesi hâkim oldu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun, Haziran 1948'de hazırladığı bildiri, birkaç değişiklikle 10 Aralık 1948'de BM Genel Kurulu'nda kabul edildi. 30 maddelik bildirinin imzalandığı 10 Aralık günü tüm dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi Günü olarak kutlanıyor.


İnsan Hakları Bildirisi, ulusal anayasalarla tanınan temel medeni ve siyasi haklara ek olarak, ekonomik, toplumsal ve kültürel haklara da açık ve net tanımlar getirdi. Temel hakları-, yaşama, kişisel güvenlik, düşünce, vicdan, din, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü başlıkları altında detaylandırırken-, sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, kültürel yaşama katılma, bilimsel ilerlemenin ürünlerinden yararlanma gibi hakları da ilk defa telaffuz ederek 'insan hakları' kavramını geliştirdi. 

İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI


Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi kabul edildikten sonra, 10 Aralık ile başlayan hafta Birleşmiş Milletlerce üye ülkelerde insan Hakları Haftası: olarak kutlanmaya başladı. İnsan Hakları konusunda farkındalık yaratmak, bilinç ve duyarlılık geliştirmek için, bu haftada insan hakları konusunda çeşitli etkinlikler yapılıyor İnsanın, herhangi bir özelliğinden ya da farklılığından dolayı değil, sadece insan olmakla kazandığı hakların anlatıldığı hafta, olabildiğince çok sayıda insanın haklarını öğrenip benimsemesi ve bunu sahiplenerek savunmasını amaçlıyor.
İnsan hakları, temel olarak devletin birey üzerindeki etkinlik ve güç alanını sınırlar, insanın devletten ve toplumdan beklemesi gerekenleri vurgular Dolayısıyla İnsan Hakları Haftası, insanın evrensel bir varlık olarak her şeyden önemli olduğunu ve sosyal bir varlık olarak da haklarını hatırlamak için önemli bir imkân sayılmalı.

Bu anlamda hafta, İnsan Hakları Avrupa Komisyonu, İnsan Hakları Avrupa Divanı ve Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşların yanı sıra her ülkede bulunan İnsan Hakları Dernekleri'nin işlev ve amaçlarının tanıtılması açısından da büyük önem taşıyor

TÜRKİYE'DE İNSAN HAKLARI

Ülkemizde, insan hakları alanında ilk belge Tanzimat Fermanı olarak kabul ediliyor 1839 tarihli fermanla, padişahın bazı yetkileri kısıtlandı ve 1856'daki Islahat Fermanı ile bu alandaki arayışlar hızlandı. 1876'da ilan edilen Birinci Meşrutiyet Batı'da gelişen demokrasilere olan yönelimin sonucuydu ama sosyal bir değişim yaratamadı. İnsan hakları alanında önemli çalışmalar 1923'te ilan edilen Cumhuriyetten sonra yapılabildi. Türkiye Cumhuriyeti, BM İnsan Hakları Bildirisi'ne imza atan ilk ülkeler arasında yer aldı.

1961 Anayasası, halen tartışılan pek çok maddesiyle Batı demokrasilerindeki en temel hakları kapsıyordu. Daha sonra 1980 Anayasası bu maddelerin bazılarını değiştirdi ya da tamamen kaldırdı. Halen ülkemizde, insan haklarına saygılı, daha özgürlükçü bir anayasa için tartışmalar sürüyor.
İnsan Hakları Bildirisi kabul edildikten sonra, bu konuda yeni uluslararası anlaşmalar yapıldı, ek bildiriler yayınlandı. Kadınların Siyasi Haklarına İlişkin Sözleşme de 20 Aralık 1952'de yayınlandı. Kadın hakları konusu, dünya kamuoyunun gündemine geçen yüzyılın başında girdi ancak seçme ve seçilme hakkı için uzun yılların geçmesi gerekti. Oysa 20'nci yüzyılın ilk çeyreği dolmadan Türkiye Cumhuriyeti, kadınlara haklarını vermeyi amaçladığını açıkça ilan etmişti. 1926 yılında TBMM tarafından kabul edilen Medeni Kanun ile birlikte kadınlar, medeni nikâh güvencesine kavuşuyor ve devletin tanıdığı meşru haklardan yararlanmaya başlıyordu. 3 Nisan 1930 yılında Türk kadınları belediye seçimlerinde seçme; 26 Ekim 1932'de muhtar, Köy İhtiyar Kurulu üyeliğine seçilme ve 5 Aralık 1934'te de milletvekili seçme ve seçilme hakkı elde etti. Bu tarihin her zaman hatırlanarak haklarının farkında olan kadın nesillerinin yetişmesi için, 5 Aralık günü ülkemizde Kadın Hakları Günü' olarak kutlanıyor. Bu gün, yurtiçinde kadınlara Cumhuriyetin verdiği önemi hatırlatırken, dünya kamuoyunda da Türk kadınının itibarını yükseltiyor.

Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle

ALINTI: KİLER MAGAZİN ARALIK 2011 S:23
İnsan hakları ile ilgili onlarca resmi indirmek için tıklayın

Hiç yorum yok

YORUM BIRAKMAK DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK İLE İÇ İÇEDİR. LÜTFEN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ PAYLAŞIN. YORUMLARINIZLA DAHA ÇOK PAYLAŞILALIM.

www.nerdenduydun.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.