Header Ads


Kun fe yekûn " OL "DEDİ VE "OLDU"

 I. BÖLÜM
Kun fe yekûn, 
" OL "DEDİ VE "OLDU"
Her şey sözle başladı,her şeye anlam sözlerle yüklendi

Aklını kullanmaya başladığı zamandan yaşadığı şu güne kadar hep sorduğu soru aynıydı. Bu dünyaya gelmesinin bir amacı vardı ve bu amacı bulmalıydı. Eninde sonunda da bulacağına inancı çok güçlüydü. 




İlk zamanlar bu sadece bir düşünceden ibaretti ama yaşı ilerledikçe bu düşünceler iyiden iyiye şekillenmeye başlamış bunlar üzerinde derin araştırmalara girmişti. Yaptığı her araştırmadan sonra, soruların cevabı daha da karmaşıklaşmaya başlamıştı. Sanki birileri bilerek bu soruların cevabını bu kadar zor hale getirmişti. Çözülmemesi için değil de sistemli bir şekilde çözülmesi için hazırlanmış gibi duruyordu.Her bulduğu sorunun içinde cevaplar, cevapların içinde yeni ve daha zor sorulardan oluşan bu gizem içeriye girene çıkış şansı tanımayacak gibi de tasarlanmış görünüyordu.


 07.11.2012
Gökyüzü,kara bulutlardan giydiği elbisesiyle, kendini kapatmıştı. O canlandırıcı, ferahlatan mavi bedenini saklamış, sevdiğini kaybetmişcesine ağlamaklıydı. Hüznü o kadar kuvvetliydi ki saatlerce kesilmemişti gözyaşları. 
Gökyüzünün hüzünlü olduğu zamanları sever ve böyle havalarda ayrı bir keyif alırdı. İlklerini hep böyle havalarda yaşamış olmasından kaynaklanıyordu aslında bu keyfi, birçok insana karamsarlık veren bulutlarla kaplanıp grinin bütün tonlarını taşıyan gök onun için keyifli anıların sevincini temsil ediyordu. Liseye yeni başlamış, büyümekle küçük kalmak arasında sıkışıp kalmış zamanlarından bir anı, yüzünde gülümseme olmaya başlamıştı bile gökyüzünün bu gri halini seyrederken. Okuduğu lise rampa şeklinde bir cadde üzerindeydi ve basamaklı bir yapısı vardı. Okulun ana binası ve toplanma alanı  ilk basamaktı, Bu alanı on ikişer basamaklı iki katlı merdivenle çıkılan spor alını takip ediyordu. Spor alanını basket potalarının, voleybol sahasının ve futbol kalelerinin olduğu bir alandı. Etrafına dizilmiş demirden bankları vardı. Doğu ve batı tarafı 2 metre uzunluğunda demir parmaklıklarla çevriliydi. Güney tarafında ise 4 metrelik bir duvar ve duvarın üzerinde 1 metre uzunluğunda demir parmaklıklar vardı.Bu duvar okulla sokağı ayıran bir çizgi gibiydi. Sokaktan gelip geçenler çok rahat bir şekilde okulu ve çevresini görebiliyordu. Veliler çocuklarını , öğretmenler öğrencilerini ya da tenefüslerde pastanelere kaçan öğrenciler, öğretmenlerine yakalanmadan geri okula girebilmek için öğretmenlerini takip edebiliyorlardı.

Okula gitmeyi severken derslere girmeyi sevmezdi. Tembel bir öğrenciydi ama kimse de ona başarısız diyemezdi. Ders çalışmaktan nefret eder verilen ödevleri bir şekilde kolayını bularak yapardı. Sınavlarda ise mutlaka geçer notunu alırdı. Lise yıllarında yeni bir eğitim ve öğretim sistemi olan kredili sistemde okuyordu. Üniversitelerde ki gibi sınıfta kalma yoktu onun yerine dersten kalma vardı. Böylece devamsızlıklarda öğrenciler sadece hangi derse girmemişler ise o dersin devamını takip etmeleri gerekiyordu. Tam ona göre bir sistemde tüm gün okulda olacak ama istediği derse girecek istemediğine girmeyecekti. Özellikle gökyüzünün aldığını geri verdiği yağmurlu zamanlar onun için derse girmeyecek ve kapalı alanda kalınmayacak zamanlardı. Herkesin bir şekilde bir yerlere saklanıp yağmurun dinmesini beklediği bu zamanlar onun için bir güç gösterisi gibiydi bakın sizin kaçtığınız, saklandığınız anlarda ben ortadayım, sizin cesaret edemeyeceğiniz yerlerdeyim dercesine sokaktan okulunu seyreder ardından sokaklarda özgürce koşar ve tekrar okulun karşısına geçer yağmurun altında sınıfları izlerdi. Haliyle de sınıflarda bulunan öğretmenler ve öğrencilerde onu farklı bakış açısı ile izlerlerdi. Onların o gözlerle kendisini izlediğini gördüğünde ise bir gülümseme oluşurdu yüzünde.


08.11.2012

7 yorum:

  1. Kiymetlei arkadasim uzunzamandan beri ilk kez blogunuzu ziyaret edebiliyorum amam blogunuz hep aklimda idi;güzel bir muhteviyata sahip oldugundan. Bugünde laptopu bir acsam ilk yazi basligini görüp okumaya mütemadiyen basladim ve cok basarili buldum. Devamini merakla okumaya devam edecegim. Google+ da da 1 ledim ki baska ilgilenenler de takip edebilsin yada g+zel blogunuzdan haberi olsun diye. Diger paylasiminizda görüsmek ümidiyle efendim. Hürmetler

    YanıtlaSil
  2. Kıymetli yorumlarınız için ben çok teşekkür ederim sizde böyle güzel duygular ve düşüncelere bırakbilmiş olmam adına çok mutlu oldum. Paylaşımlarınız ise ayrı bir sevinç kaynağı olmuştur benim için. Yeni başladığım bir deneme ve elimden geldiğince tamamlamaya çalışcağım. Her türlü olumlu ve olumsuz yapıcı yorumlarınızı bekliyorum.
    Saygılarımla...

    Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nazik cevabiniz icin tesekkür ederim. Elimden geldigince takip edip yorumlaa sizi yalniz birakmam merak etmeyin. Böyle devam edin cok güzel ve hos. Hürmetler

      Sil
    2. Teşekkürler...
      Düşünmek ve Paylaşmak Dileğiyle...

      Sil
  3. resimde neden sion yıldızları var?kime neyi empoze etmeye çalışıyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Empoze edilmeye çalışılan bir durum yok resim rasgele seçilmiştir acemi bir yazarın roman denemesidir bu arada lütfen dinler tarihi üzerine araştırma yapınız.

      Sil
    2. Empoze edilmeye çalışılan bir durum yok resim rasgele seçilmiştir acemi bir yazarın roman denemesidir bu arada lütfen dinler tarihi üzerine araştırma yapınız.

      Sil

YORUM BIRAKMAK DÜŞÜNMEK VE PAYLAŞMAK İLE İÇ İÇEDİR. LÜTFEN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ PAYLAŞIN. YORUMLARINIZLA DAHA ÇOK PAYLAŞILALIM.

www.nerdenduydun.com. Blogger tarafından desteklenmektedir.